Ennio Morricone
uzadı öyküsüzlüğü serüvenimizin
yaşanmamış güleç ahmak ıslatanlı ayak bileklerimedek çamurlara saplandığım eskimemişliklerden geldimdi oysa yatalak bir sona ermekte bulutlar hareketliyken... ucu açık bir pazar günüydü kaldırımlar bir çocuk parkı bir saat kulesi gücenmiş bir güneş unutulmaya esir kaldırım kenarı izmaritleri şort giyinmiş bir özlemeyi unutma başlangıcı sonu gelmeyecek sona ermenin damlar da böyle ağlamaklı ve durgunken... aynı anda kaç şehirdeyim bilmem karışıyor geceler birbirine bir sokakta çocuk diğerinde ihtiyar dudağımın kenarında kalan ağrı ve ağacın bir yaprağı ilk balkonumda son caddemde diğeri ayaklarım adımlarıma gözleri kapalıyken... ince fikirli bir meltemde kaybolmalıydım küçük harfli ve gri bir sevmekte sade tül perdelerden görünen dışarısına hemencecik üstüne bir şey almayı unutmuş bir çocuklukla hep unutulmanın bir köşesinde ve bütün köşeleri unutmuşken... kağan işçen... |