Yeşermeye Meraklı
son bakışların kaldı aklımda
yada ilk veya omuzlarımda ellerin seni izlerken gecenin mavisiyle okşarım saçlarını paylaştığımız ay ışığıydı sevgi boşluğun dağınık yüzü değer toplamaya gelsem sen kimsin usul yolculuk heyecanım sarı tarlalar örter aramızı gelinciklerin dağlara yürüyüşü sürünüşü bir yılanın gizlice unutulmuş ayak izlerinden geçerek yaprakların şaşkınlığı karışır uykumuza konuşmak istemiyordum oysa istemiyordum ama içim seni sordukça bulutları bağlayıp durdurmak gibi ağlamak geliyordu içimden tenha bulvarlar terk edilmiş küskün insanlar başı boş bakışlarına kaçamak gülüşlerimizi asıyor yer yüzüne iyi gelmiyor ağıtlarımız yarası azmış ruhun son satırında yıkanıyor ölüm inanarak kendi yalnızlığına avlusunda yalvardığını unutmaz göz yaşı arzulu bir sonsuzluğu aralar gibi parmakları değer göğe gölgesinde sevinçler yuvarlanır her yokuşun inişi olur dokunuşları uçucu kim giyer sonra böylesine berbat bir elbiseyi eni boyu açıkta kalan çıplaklığım yeşermeye meraklı bir ağaç biraz üzülsem mırıldanır ırmaklar susuzluğumu. |