resmiyetsiz bir şenliğin el kiri
önde müstekbirler/ve geride kalanlar
bana hayattan bahsederseniz şayet size çok güzel bir ölüm anlatırım insanlar susalım ömrüm emeklerken ağrımın kuraklığında çocuk seslerini dinliyordu ruhum son senfoni ilk arya sahnesi aldatan bir adi nutuk ve birbirine bulaşmış gözyaşları özgürlüğün ölü sesiydi iki mevsim bir ömrün telaşını tutuyordu zulüm dudaklarım şahitti masumum ben günahsızım gözlerim son üç resmin eseri -doğ -yaşa -öl umarsızım avuçlarım kör bir yemin ülkesi -sev -aldat -vur kansızım İbrahim daha”halilullah” sofrasını kurmamış bütün hayvanlar dilsiz ve sağırken mutluluk hep sürüngendi elestten beri acı kavramı mahluk yaşamı yeraltında hain bir trendi korkunç bir katliam sevkiyatıydı bu Yalnızım hep “ölen hayvan idi âşıklar ölmezdi” öldüm yeryüzü ki meleklerin gönlünde toz duman ve şekilsizken böyle İnsanların soyu dağa düşen bir gölgeydi toprak “lailahe” dedi dağ bu yükü reddetti İşte bu nida kuşatmışken evrenin sol göğsünü Örtülü çığlık sesleri “illallah”diye savaşa girdi yalvarıyordum dinleyin beni diyordum açmayın yüzümdeki cehennem perdesini duymadı kimse sesimi ve gökyüzünde koca bir ölüm şenliği uyanmışken o ilk ayet kalbinin kapısını çalıyordu taşların iblisin dizleri kıvrılıyordu imanın boynunda artık yalnız değilim Sürüyle ruhikizlerim ve daha çok ölüm Yinede büyüyordu umudum gözlerim bir peygamber sağıyordu karanlığa Ölmedi insanlık Ölmedi kalbim daha “eşhedüenlailahe” bir hisseden ilk kıssaya hayat bir tutam ışığa gebeyken böyle içimde bütün ruhlar intihar ediyordu bir zerre düşünün tüm insanlığın sonuydu sabah çok erken uykusu kaçmış bütün ebabil kuşlarının sarhoşluğa vurmayın ayağa kalkın Âdemin hain dölü elinde bir keskin cinayet gölgesi safran rengi kaynayan öfkesi ile yuvarlanıp düştü yeryüzüne Gök gürültüsü Gönül sarsıntısı Yıldırım yağışı korkuyorum kapayın gözlerimi öldürecek bu melun beni bilseniz aklımdan işkence melekleri geçiyor ceza kesen ateş parçaları caydırıcı bütün ağrılar ve gönül salıncağımdaki yavru umutlar her şeyi yok etmek istiyorlar ben bir cehennem sahnesiyim bilmiyorlar “vay haline gidenin” artık çok geç yıldızları saklayamam koynumda ve gözlerim ilişmez ay doğarken suya sarası geçti gözlerimin insan değilim bir babanın ağzında yüzlerce ölü kuş sürüsü sevinçle ağlıyordu sızlayarak gördüm “İllallah” dedim ve gelin son yeminle sükunetle inanarak sevelim bir daha bu ziynet ocağında burası çocukları sev(mey)en kör dünya "tek hakikat bu karanlıkta" my |
sever işte...
Can' ım...... <3