Su 97- Almanya Macerası
Arif Osmanı gül dikmiş, Güllüğe,
gülyağı çıkarmış öncelerden elmalık kardı Yetmilerde her Almanya’dan izine gelen gerekçe; "-deniz daşdı, hasar, ovayı su bastı" “Toprak-Su kopretifi zarar etti” ortaklarını yurtdışına gönderdi. "-o güne kadar bi dikili ağacı iki çizim yeri bile olmayanları Sarı Ali “kopretif üyesi” etti koopretif nedir bilmeyenleri." "-senden-şondan borç gayıt parası bulup yazıldık Aralık-970’de İstambol’a mayeneye çağrıldık." "-önce-önce Sıçtının Kazim Almanya’ya ilk giden izne geldiğinde külte külte para çıkarmış cebinden." “-tabi efe bizi bi marakdır sardı, hemen çoluk çoçu(ğu)n nafakasını temin edip beklemeye goyulduk, gel zaman get zaman, unudulduğumuza yorduk, gara gara düşünüp duru(yor)duk” “-gene böle bi Yalavaş bazarı günü ağşam üstü mücüde geldi tastamam onyedi gişi” “-tesgeresizleri, düzdabannıları , otuzbeşini geçenneri, beş çocukluları almayollar, ondan ötürü millet dört yazdırdıydı yeni doğan beş yaşını doldurdu da gafa goçanı çıkartdırmadı” “-beş olan da birini başgasının üsdüne gaydırdı” “-efendime söleyen duyduk bizim köyden taam onyedi gişiyi İsdambola mayeneye çarıyollar yunduk tıraş olduk, attık takkaları "-Alaman sevmez" dediler kesdik bıyıkları” “-ağşemleyin yalavaşdan bindik zabahınan ver elini İsdambol” “-ulen arkadaş vara vara bi vardıydııık ma(h)şar yeri gibi galabalık, inne atsan yere düşmecek, dünyanın insanı orda zınga zınk ” “-Alamana gedecekler çakılı binbir ayak bi aya(ğı)n üsdünde valla herkeşi alalım deseler bu ğadar millet, Alamanyayı daşırı(r)” “-nayeti, gaari tevekkel Ta-Allah, goyun sürüsü ğibi zuvutmuşuyuz hepicimiz, dova üsdüne dova gurbannıg koçlar gibi tir tir titreyoz”, “-bi gümbürtü hepiciğimizin yüre(ği)nde kim galacak, kim gedecek, öyle ya” “-hele valla, mayeneyi gaybedenin vay haline ahdettik.. hepiciğimiz birbirimizin ödenmiş borcuna kefiliz haddizatında oluvur da gaybedersek, ötekinner borcumuzu öder nası(l)olsa” derdimiz.. “-bildi(ği)miz bütün d(u)oaları okuyoz yengattan , yengattan tekrallayoz ellerimizde çit gat gınnebe cizili, tekdevir tepsik verip-alıp okuyup-üfüleyip çekiyoz” “-o ğaralar ço(ğu)muz, ordan buradan, öazellikle de Gabış Musadan, namaz hocası, otuziki farz, ellidört farz kitapları temin etdik eleğeçen bi kitap, elden ele dolaşıyo hele de dova kitapları kapışılıyo, gapdırdın mı bi ta ele ğeşmeyo" “-zati çoğ evelden namaza filen başladıydık sehef secdesi edenden geçilmeyo yanış-mannış olu(r) nenecen, Allah esirgesin borşlu galmayı namazda galatı kimse göze alamayo” “-Allah razı olsun Musa Abeyden• işini-ğücünü bırakdı öğümüze düşdü çok şükür çok hacet namazları, çok nafile namazları gıldırdı” “-zatinden gaza edennerden, zikir(tesbih) namazı gılannardan geçilmeyo birine bişiy sorcan mı bekleyon gari, iki yanna üflesin Gozir Emmi ğibi ellerini semadan doldurup, doldurup boşaltsın da bi hele bi doası hitama ersin cesaretini toplayıp ıkına-sıkına “-abey çökelekli-soğannı çomaç yecen mi”? elin adamları sağa sola goşuyollar bizinkiler birbirini gollar biz mal gibi etrafa bakınıyoz derkene biri “-Isbartalılar” deye çaardı, vay sen min onu deyen; adamın peşinden bi seğirdiyoz” “-ya hay vallayı” “-nayeti efe, bizi bi odaya dıkdılar, höle köşede bi tokdur var, yanında da valla bakmaya gıyamassın böbek gibi gabadayı bi sarığız dokdurunan gonuşup duru(yor)” “-dinelişiyoz habire, bizi tınlayan yok” neçeden sonura “sarığız;…!? öyle ya hemşire gari, “Isbartalılar” dedi ya gari belki de hemşe(h)ri.. i(n)şallah gözel Irapbım hadi gari saşlarını höle arkaya toplamış, üsdüne beyaz bi ta(ç)ş, gırmızı aylı dudakları boyalı, ele ezzatını efe valla bicikleri file alanda, besbelli ak bi mini keymiş, huncaaz! yüzüynen, gözüynen işaret etti deregap duvarın dibine dizelendik yürek gümbürtüler hat saf(h)ada …….. “-Isbartalılar, giysilerinizin altını da endirin” dedi helbet ponturları endirdik, begleşiyoz gari dönüp bagdı “uzun donları da” dedi.. mezbur sıyırdık.. başlar ufukda.. kimse kimseye bakamayo len bu nasıl bi eziyet yauu yanında da o Alaman dokdur.. höyle öte başdan geliyo elinde bi deynek, bi höyle çeviriyo, olmadı ötee(ki) yanna üş-buçuk atıyo .ötümüz valla hepiciğimizin beti-benzi getdi hinciye ğadar başımıza böyle bi iş gelmedi esgere gederkenki başka tabi, “son yoklama da file bakarlar” dediler emme yalan valla.. ben böle bişi görmedim, Allah bilip duru hemşire öğ(ü)nde, peşinde Alaman dokduru bi başdan bakalak geliyollar imtanı atladanlar (gazanıp gaybetmek bi yana) derin bi soluk veriyollar gavır o(ğ)lu gavırlar, sankı damızlık alıyollar netçen sen elalemin sağını-solunu gızın elinde deynek; dovalar gırla gediyo, soluklar boşanıyo gözel ırapbım bi de hunu geşsek yenitten en tesirli bi dova daa elham, elemtere, sübaneke, gülfalla “-euzi besmele, Amener resuli bima…” “-benim yanımdakı tıraş da olmamış valla önünü elleriynen gapadıyo dokdurunan hemşire geldi, onun önünde ıccık beklediler gız “endirsene” deye işaret etdi seninkinin gözleri yerde, yüzü pembe, elleri önünde “-abıla valla ben utanıyon” dedi len ağa valla garı bi zertleşti, “-hadi gardaşım işimiz-gücümüz var dokdura ayıp olmaz, seninen mi uğraşcaz milleti oylama” dedi “-teh!” dedim içimden hinci dokdur da gızacak benim Alamanya işi bu cins adamın yüzünden galacak.. emme söğmeyi içimden geçirmeye bile çekiniyon yüre(ği)mizdeki cemi-cümle yağlar eridi-akdı ödümüz bokumuza garışdı seninki bakdı durum gretik aştı önünü ağa valla garı bi dönüş döndü ……….. orası ayıp” “-böyleynen mayeneden yırtdık öylenden sonura gapının öğüne sıralandık gapının gıynaşığından bakıyoz, dokdur yerinde gaste okuyo, hemşire gayıp bakdık bizim kaatlar imzalanmış, usulcukdan aldık... ordan sıvışdık .............. Seslendirme için Sayın Muharrem KARAOĞLAN’a candan teşekkürler. Resim bir Alamanyalı Babam Yıldırım ÇELİKLİ |
Saygılarımla..