yeter ağlama yar
önce söz var dedi kutsal kitabın biri
hiçliği Allah’ta buldu ona sevdalı birileri kudretti helvaydı bıldırcındı derken oyalanıp yarıldı kızıldeniz zılgıtın birinde kayboldu diğerleri siyonist rayıhalar taşıdı diye rüzgar adınla başlıyorum sabaha dünya unuttuğunda seni nehir kenarında kızıl hüzünlere gark oldu ufuk sapanını siper etti talut ortadoğuya irkilerek uyandım intifada çocuklarının terli rüyalarında yermuk’ta bilendi hançerler ilkin hattabi kükremeyle son buldu ecnadeyn çarmıhtı sonrası haçtı isyandı istilaydı pembe düşler görürken irkildi toprak kendi kınına çekildi çöl her taraf şahid oldu her yanımız sefarad göz bebekleri yağmalanmış bir anneye döndü filistin bizdeydi oysa hittin’de kuyunun başı ve selahaddin bizdeydi sonra sular tersine aktı döndü devran talan edildi düşler gah fatimî gah karmatî umutla beklenir oldu o son gün yani ya armegedon ya mehdi yeter ağlama yar tanrısı çocuklarca taşlanmış bir dervişim ben heybemde bir tek adın var en çok ben yalnız kaldım o mel’un askılarda gamdır kederdir gözyaşıdır kaderdir derken ve sürgün ederken masivayı kalbimden en çok ben yıkıldım ağlama duvarlarıyla en çok ben çözüldüm ve adınla doğruldum sonra acıyla her sınandığımda nolur ağlama yar ve bekle son zuhuru sabırla elbet yeniden maviye boyanacak sema halepten dera’dan sabra şatilladan serendipten amedden yükselecek kuşlar baalbek’te doldurup gagalarını sahtiyanla bezenip ipekle kuşanıp zülfikârla sabırla sık dişlerini yar elbette panzerleri de yenecek arakanda ateşi somalide açlığı filistinde zulmü yendikleri gibi o davudî çocuklar... |