Biz ancak bize hayran olanları can ve yürekten överiz. la rochefaucauld
İbrahim Çelikli.
İbrahim Çelikli.

su 92-Palamut

Yorum

su 92-Palamut

( 5 kişi )

9

Yorum

6

Beğeni

5,0

Puan

1695

Okunma

su 92-Palamut

su 92-Palamut

Palamut

güzleri, pırasa, palamut gömülürdü toprağa
yemek için çıkarılırdı kar yağdığında
pırasa ne acıdır, ne de kokardı artık!
palamut; palamut ekmek arasında katık

unutulmuş, cücüklenmiş , gömüde
Kaşıkara’dan getirilen palamutlardan biri
babam, Taşınbaşında bir çalı dibini eşeledi
süğmüş palamudu özenle yerleştirdi
matarasındaki suyu özenle paylaştı
kenarını taşlarla çevrikledi

“-ey balamıd
Hoca’nın dedi-ğibi
bundan keyri “tevekkel Teal-Allah
işdee görüp göreceğin su bu” dedi
Allaha haval(e) etti

canı kaçık gece yağmurlarından
kaklıklarda birikmiş, durulmuş sudan
küçücük avuçlarımla, su taşıdım palamutcuğa
işe yarama coşkusuyla

kuşlar gagasından düşürdü belki
belki sürülerin gevişinden kaldı bir dağeriği
o yakınlar da dağ eriği yoktu ki
itinayla kökleyip arkadaş ettim ikisini

çok geçmeden babam “-İbirem” deye ünledi
seğirttim getdim
“-bak! yeni yeni süğüyo daa alda ğet ora”
diye dört yapraklı bi payam findesini gösterdi,

üşenmedi öğendirenin opsasıyla kökleyiverdi..
komşu, kardeş aile oldular üçü, çalının kuytusunda
dedem çöğürle çonalamış-çotmuş o çalı öbeğini
bir daha ne o payamı gördüm, ne de dağ eriğini







her yaz; kekik, süpürge toplamaya gittiğimizde,
akşamları yolma tarlasından dönüşlerimizde
boşaltırdık testimizdeki son suyu palamutun dibine
gün geldi, bebekler uyudu, testiler hıfzedildi gölgesinde

biz salıncak kurmaya kıyamadık dallarına
olurda ayrılıverir gövdesinden en güzel dalı diye
o bekçilik etti çobanların azık torbalarına
meyvasını yemekte nasip olmadı hiç birimize

işin aslı belki; o da hiç meyvasını sunmadı
Taşınbaşındaki taşlı tarlanın, taşlı palamut ağacı
ama; ondaki yaşama sevinci, o büyüme sevda
taşın kayanın içinde, sanki bize armağandı

eyneli çıkınca, dönüp, oturur, ovayı seyrederdik her kez
bilirdik palamutu.. çıkmadık candan umut kesilmez..
“-her şeye rağmen yaşamak, çabalamak illa” diye
ümitvar eder, bir ebeveyn gibi hayat dersi verircesine

palamut öylesine canlı, öylesine iştahlı büyüdü eseldi ,
öylesine coşkun irekdi öylesine şevkli, süğgündü ki
anam;
“-çuvdu , azdı gudurdu bu, havanın gatına bu atıkdı ğetdi,
içinden geldiğinden değil de, işte öylesine
kimsenin gönlü olmayacağını bile bile
bi-balta vurmalı - gövdesine” dedi,

ne salıncak kuruldu dallarına
ne el sürdük kozalaklı palamuduna
ne gövdesine tımılıyla harfler,
kalpler kazıdık,
ne sevdiğimizin ismini
ne de dallarından ayırıp, taşıdık
öğün etdik tekelere,
ne koç salımından önce koçlara
ne kurbanlıklara
ne de topal keçiye

ama; ne zaman uzun yola, gurbete gitsem
ne zaman şoseden geçsem
sallanarak, adeta beni uğurlardı,
köye dönen yolda beni ilk
o palamut ağacı karşılardı..

senli hülyaları olanlar, sana emek verenler var,
her şeye rağmen, büyümenden mutlananlar
hayat her şeye rağmen yaşamaya değer
iste, çabala, savaş, emek ver!
“başarabilirsin”
seni bekleyenler var dercesine
uğurlar-karşılar
palamut ağacı anlayabilene

yıllar sonra
“-ölüm hak, mires helal” diye
üleşdirmiş
Taşınbaşındaki taşlı tarlayı
babam kardeşlerine
palamutlu dönüm düşmüş
bir kütüğün sehmine

sanki başka odun yokmuş,
sanki başka işi yokmuş
ilk fırsatta kütük coşmuş,
hınçla ağaç odun olmuş
sanki orda kimse yokmuş,
dememiş ki kimse “-kesme!”

sakın kesme
yaş ağaca balta vuran el unmaz
kütükler var
hiç birine kervan gelmez, kuş konmaz
.....
.....
....
sakın kesme































DİPNOTLAR

cücük: tohumdan çıkan ilk yaprakcıklar, çimlenme, süğme, filizlenme
canı kaçık: ımışık, ılımaya yüz tutmuş
kaklık: taş oyuğundaki yağmur suları birikintisi
seğirtmek / seğitmek / seyitmek : koşmak
finde: fide, fidan, fidancık, şaşırtılacak körpe sebze
opsa: övendirenin ucunda, pulluğun çamurunu sıyırmaya yarayan spatüle
çonmak: birikmek, toplanmak, yığılmak, örelenmek, üşüşmek,
çonalamak: bir şeyin etrafını bir şeyler toplayarak saklamak,
çotmak: etrafını (etrafındakileri kesip kırarak) açmak
eselmek: büyümek, gelişmek, serpilmek
irekmek / irelmek: irileşmek, büyümek, bitmek
süğgün: çok iştahlı büyümüş sürgün, şaha kalkmış taze dal, azgın fidan, filiz,
çuvmak / çıvmak: azmak, gelişmek, serpilmek, gökyüzünü kaplamak, olağandan fazla ve hızlı gelişmek, sapmak, yaban gitmek, sıçramak
azmak(bitki için): meyve yerine büyümeye devam etmek
atıkmak: olağandan daha erken ve cüsseli gelişmek
gövdesine balta vurmak: azan ağacın çiçeklenip, meyveye oturması için (heyvah der, ömrü boşa geçirmeyen, meyva-tohum-tohur vermeden ölmeyen deye) böyle bir adet varmış
tımılı: sapı kırılmış, sapsız bıçak,
üleşmek: paylaşmak, üleş: hisse, pay
dölüm (dönüm): 40x60 adım 1500 m2 civarında tarla
Sakın Kesme: Mehmet Emin Yurdakul






RESİM
ŞİİRİN KONUSU pALAMUT AĞACI

Hasan ÇELİKLİ’ye teşekkürler

Paylaş:
6 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (5)

5.0

100% (5)

Su 92-palamut Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Su 92-palamut şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
su 92-Palamut şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
vega4
vega4, @vega4
3.6.2014 19:34:16
5 puan verdi
Sayın Çelikli, Sakın kesme !
Süper final... Ve final öncesi hayıflanmalarınıza aynen katılıyorum.
Bir tarihte bir zeytinliğe 200 kişilik bir yemekhane barakası yapmam gerekti.
En az 7 zeytini kesecektim. 6 sını kestirdim birini barakanın içinde traşlatıp bıraktım.
Köylülere sordum yaşamaz dediler. Zira, havasını zemin betonu keser dediler.
Dedimki kuruyunca vernikler askılık olarak kullanırlar. Ama o 200 kişi kesmeye kıyamadığımı bilir, olay üçünün beşinin aklında kalsa o da bir kârdır.
Sizin palamuta üzülmemek mümkün değil.Zira el emeği göz nuru azar azar can suyu...
Tebrik eder saygılar sunarım.


Işık  Mehmetali
Işık Mehmetali, @isikmehmetali
2.6.2014 22:24:29
5 puan verdi
Yüreğine sağlık hocam elbebek gül bebek yetiştilen palamut bei anlamazın kurbanı olmuş
Beğeni ile okudum yine mükemmeldi
Bizde kışın yenmek üzere Son baharda sökülen Turp gömülür ve birde Samanın altına Kışın yenmek üzere Son turfanda Karbuz gömülür Anadolunun zahire ambarıdır toprak kuyular
Kutluyorum
Ferda,ca
Ferda,ca, @ferda-ca
2.6.2014 20:10:51
Duyarlı yürek sesinize sağlık hocam.Ağaçların hızla yok olduğu kentleşme döneminde güzel bir şiirdi...Tebrikler saygılar...
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
2.6.2014 20:06:08
5 puan verdi
''yaşayan veliler'' isimli anı yazım ağaç sevgisini en güzelinden anlatmakta
mehmetmacit
mehmetmacit, @mehmetmacit
2.6.2014 20:04:04
5 puan verdi
kaleminize sağlık Palamut ağacının kesilmesi belkide bir insanın ölümünden ağır gelmiştir yüreğinize.
Ağaç sevgisi olmayanlar işte memleketi bu hallere koydular.
Benim bir hikayem vardı ağaçla ilgili güzel ve gerçekti okumaya vaktiniz olursa bir kez okuyun. saygılarımla.
Hikayenin adını yazacağım
glenay
glenay, @glenay
2.6.2014 19:18:16
5 puan verdi
Şiiri okuyunca derin bir iç geçirdim.

Ah ne ağaçlar kesildi diye.
Ellerimle dikip yetiştirdiğim cevizlerin kisinin daha cevizleri bile olmadan yok edilişi
o suladığım elma ağaçları, kuyu başındaki benim yetiştirdiğim o güzel tatlı kayısı.

Neyse çok üzüldüm.

tebrikler,

selâmlar kardeş..

glenay tarafından 6/2/2014 7:19:12 PM zamanında düzenlenmiştir.
Dilek ağacı
Dilek ağacı, @dilekagaci
2.6.2014 15:21:30
5 puan verdi
Ege ağzı ile yazılmış oldukça geniş kapsamlı eğloğ bir şiirdi...Anlatım harikaydı palamut ve prasa ilebaşlayıp nasıl ağaca getirdiniz şiiri şaşkınım ..:)Saygılar tebrikler..
Can Huseyin
Can Huseyin, @canhuseyin
2.6.2014 12:10:48
yakubun alinin baga iki cingan bebesi girmis..

bag icinde ekili bostanlari.. caki ile oyup oyup..

kesip kesip..

bu taa olmamis.. bu ala cakir.. bu tam kan kirmizi degil..

diye talan etmekteler..

yakup dedenin alisi capa icin gelmekte bebelerden habersiz..

tabi bebelerde.. bagin kapi diye konulan caliyi cekip iceri dalmis..

bagin cali avlasindan onun geldigini gorecek hali yok..

avla olmasa da bostan bicaklamaya oyle dalmislar ki..

ali dayi baksa..

gok bostanligi helakmus..

yuregi sogumamis sogmek ile..

birini tutmus bebenin..

oteki kacmis kurtulmus..

tuttugu bebe aglamiya basliyo tabi..

korkma diyo seni dovmuyecegim ceza verecegim diyor..

avlanin.. giris kapili yan degil ote yuze goturuyo bebeyi..

sirtina iki tas sariyor.. boyle bekle diyor..

bu yuz de kapidan tarafta capiya basliyor..

bir sure geciyor.. bebe aglamiya basliyo..

nooldu la ne aglan diyo bebeye..
bebe..

dasin biri dustude ona aglayom..

diyo..

yakubunalisi..

la nem ben naaapduuugmun bebesi.. yirde dasin kokumu kesildi..

eglen ben sana iki das daha koyvereyim..

deyip.. bebenin sirtina iki das daha koyuyor capaya devam..

bu esnada..

obur kurulan cocuk babasina.. haber veriyor..

babasi cingan hakki.. tufegi kapiyor.. oglu onde gidiyor..

harman yerinin orda.. bizim koyluler hayirdir hakki ag nereye diyorlar( eskiden belli bi ozun konar gocer cingani taninirdi.. koy halki evine.. ekmek toplamaya gelen kadinlari gelince buyur eder ayaga kalkar.. tarhanasi bulguru pirici verir..

masasi elek kalburu lazimsa alir.. oturur sohbet edilir ugurlanir helallesilir.. o yore cingani bilinirdi)

yav yakubun aliyi vurmuya gidiyom.. eskiyamidir benim bebeyi esir almis diyo..

la ta alni sakina cak..tek gursunu.. yahut gizilca goltugna at.. ta cigeri bulsun diyor bizim koyluler gulerek..

bu variyo baga..

selam aleykum aleykum selam..

ali agam elin ayan opeyim ayaanin turabi olayim.. usak akli irmemis gulun olayim.. elimle buyuttum iki disi keklik bi irkek gafesiynen.. issek lazimisa isseg viriyim ali abuca ceremem ne cekecem..

la istemiyom hic bisiyin hakki ag.. tembih et bebene bi taaya yapmasin.. al gotu su bostanlari beygirlerin yisin diyor..

bi tane de olgun bostan secip koltuk alti veriyor gonderiyor..
donuste bizim koyluler harman yirinde gine soruyorlar..

nooldu hakki ag.. dikivereydin nallarini yokari diyorlar..

la aglar vallahi dikiverecegdimde.. bende ki tek girma.. onda cifte varidi.. bi de dekgetiremezsem.. diye gorktum.. atamadim..

ben tekrar doldurana dek cifteyle canima okurdu..

diyor..

la sende de hic yurek yogmus hakki aga diyorlar..

lafi oraya getirecem.. palamutun koku bittimi

eglen ben sana iki.. palamut daha dikeyim... dik oraya uc bes palamut.. bir kac sene sonra.. buyusun kesecesen oyle kes..

bu millet adam olmaz azizim..

toprak altin yumurtlar tavuk..

kesip kurutup.. el kapisin da kapicilik.. amelelik.. iscilik..

kul kolelik..

maalesef genlerimize islemis tamah .. kokunu kesme bitirip tuketme..

lafa gelince dogruyum caliskanim..

gulag asma..

bu vesile ile de tebrik saygilar..
Turgut Öztürk
Turgut Öztürk, @turgutozturk
2.6.2014 09:04:13
İbrahim bey ellerin dert görmesin.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL