Nem varsa İstanbul olur
.,,
öyle bir yer yok inip baktım akşamları bir erinci bölüşüyoruz senle kaplan ağzını jiletli çanakta ıslıklıyoruz Makedonca bir ninni tutturuyorum geceyi sakla bana ve suya ve masaya ve çözülmüş dile işkenceden ben kimsenin güneşi değilim kimseyi tanımıyorum elastik bir tez konusudur yaşamak zehir zemberek derken zamanı anlıyoruz içindeki dağa dön kuytuya yasla avuçlarını al şarkılı akşamları dök yüzüme yüzüm ki bir buluşmadır tozla kaplı çerçevenin parmak izinde kerpiç duvarlı uzaklığın bükülebildiği anda durur sır uzaklık yastır demiştim içe kıvrılır sabırla birbirini teğet geçer göksel her şey biz yerle bir yeksan mı demeliydim acıyı tuza yatırırmış eskiler yüzün yüzüme yasladığım umman ı muskat sen herhangi bir an’ı gözlerinle içerken buğulu bir gölden çıkagelir ne varsa parmaklarının ucuyla yükselir ortodoks balıkçı İstanbul olur toz duman yıldız yıldız bir deniz göğsünün tüttüğü yerde orman ve kıblesini yitirmiş hacılar ışığa döner tutuşur inip baktım ölümler ülkesine kimse yok biinsin için söyledim her şey dönüşüyor kendi melodisine kıskıvrak sımsıkı upuzun ve derin .., |
İstanbul olur
toz duman yıldız yıldız bir deniz
göğsünün tüttüğü yerde orman ve kıblesini yitirmiş hacılar
ışığa döner tutuşur
bu saife,,,evet yeni okuyorum,,,,ve çok ilginç değişik bir beyin hücrelerinden sağanak gibi,,,,değişik bir enerjisi var,,,,,,,,,,,,,tebrikler diyorum,,,,,,,,,,,,,binlerce yıldız,,,,,,,,,,,,bırakıyorum,,,,,,,,,,,,,,,,