Su 74-Teravihterefi namazına koşulur çok geçmeden yaşlılar en önde saf tutarlardı ya da yer verir birileri, kalkıp yerinden, müezzinin davetine icabet deben düş kalkıp kimi arkaya getiririr şapkasının kalağını kimi özenle iç cebindeki naylon keseden kızının tığla ördüğü ya da şehirdeki gelininin hediyesi baklava dilimli terliğini çıkarır özenle başına bastırırdı.. kadınlar ön tarafı namazlıklarla kapatılmış mahfile çıkarlardı "-Allah-ü Ekber"le rükuya sonra da bin itina ile secdeye varırlardı mahvildeki tahta gıcırtıları kesilmeden daha hoca ayağa kalkardı selam verileceği, yatılacağı, kalkılacağı, imamın sesinden anlaşılırdı ikinci tahiyyata oturuşta "-esselam-ü aleyküm"le selam önce sağa, sonra sola ilahiler, tekbirler; hep bir ağızdan birileri kendilerini fena kaptırırlardı "Allahümme salli, âlâ seydina Muhammedinin Nebiyyü üm-miyyüm ve ala alihi ve sahbihi ve sellim" birilerine üç defa yetmez, dördüncüye başlardı müzmin “mazin ” Kabışın Musa cemaat başka okurdu, müezzin başka cemaat kendini frenler, müezzini duyar aşka gelir müezzin, ilahiye başlar varsın bülbül sesi olmasın ne gam Musa’da ular ilahileri tekbir ardına kendi bildiğince sıralardı “ol cennetin ırmakları akar Allah diye-diye çıkmış İslam bülbülleri öter Allah diye-diye” coşkuyla geçer kendinden müezzin, “-Allah! Allaaah, Rabbim Teal Allah” ve hacı birileri “azabından goru ya Rebbi” bir diğeri “töğbe estağfirullaaahh” sonraki üç rekatta sürat aniden yavaşlardı hızını alamayanlar imamdan önce secdeye varırlardı dedeme göre de “ne kendileri kılarlar ne imama uyarlar”dı sonraki tesbih ulaştırılmasına herkes gönüllü katılırdı “hacı-hoca dakımı” cebinden çıkarır üç devirliyi imame başındaki püskülü gülyağı, “hacı misi” kokulu kısmen arkalardaki “gayfa ehli” orta yaşlılarda, sedef tesbihler tek devirli uydurulmuş, eksik ya da imamesiz cami tesbihlerine bakmazlardı.. caminin illâ iki-üç devirli; imamesiz, eksik ya da farklı boncuklu tesbihlerinden nasibini alamayanlar, bir de Macar Apdıllası sağ elinin parmaklarını çekerler iki tur, bir de üç parmak hesapları üç aşağı - beş yukarı tutardı müezzin yol açar “süphan Allah, süphan Allah” cemaat güya sessiz, içinden “Subanallah, Subanallah, Subanallah” cemaat daha yarıya varmadan imam tesbihi aktarır, müezzin diğerine geçer “Elhamdülillah, Elhamdülillah” sonra yine cemaat bitirmeden çok şükür, bitirdik, bu son dercesine daha yüksek tondan bir “-Allah-u Ekber!” daha cevval coşkulu herkes “Allahu Ekber, Allahu Ekber Allahu Ekber” tesbih de böylece tamamlanırdı.. Kabışın Musa; önce yukarıda tutar sol elini, sonra ikisi yere paralel ve sağ eli yukarda çeker tesbihini.. her biri bir; bin yıla takabül edermiş ahrette okarı dırmanacan düz yolda yörücen yokuş aşşa seğidecen.. camiden dağılırken, çocuklarda bir an önce çıkma acelesi kapıdan çıkıp büyükleri bekle yaşı yerini bulmuş ihtiyarlarda en geriye kalma mücadelesi, “daha çok sevap yazılır”mış nedense bencillik değil mi… en başta imam en geriye kalır hani kendi cemaatinden, sevap çalınırdı DİPNOTLAR terefi : teravi kalak: siperlik terlik: namaz takkesi, başlık mazin: müezzin devir: tespihlerde otuzüç adetlik kısım Resim Kabış Musa, Musa ŞEN’e sıhhat afiyet hayırlı güzel uzun ömürler dilerim Kendisi imam yokluğunu hissettirmeyen, müezzinlerin de hocası idi.. Fotoğraf için Sn Harun Deveci’ye teşekkürler Çalı sh 56 |
Tesekkurler, saygilar..