Cibini Parantezle Boğmak
Zamanın bir karınca olması mıdır
vaktin etini böylesine kemirmesine neden? Yoksa lastiğin dışına gerilen rugan ayakkabılı bir zerdüşt olması mıdır fısır fısır kendimize yoklaşmamız? Bir kambur misali öğütüyorsun dilini, dişin midir cerahat halinde çürüyen? Sus o zaman... Bak ki çiçekler metalleşiyor mevsimlerde koklasan terin kesilecek... Yahut derin yüzülecek gölgenden; öyleyse fırsat bu fırsat boğ cibini uykusunda. Naaşına yastık mı bastırırsın ruhuna insanlıktan nasibini almış günah mı sıkıştırırsın bilemem: boğ cibini... Kanatlarını serpiştirirken odanın dört bir yanında ve sen dişine attığın ilmikle asmaya hazırlanırken dişinin çürümüş yanlarını, son dilek olarak acının içinden bir larva söndürülür... on bilemedin insan kadar bir süre bekle yası tutulsun matemi çürüsün öyle göm cibini . .. .... Ölmenin kendisi bir zaman da günbegün bedenlere mi gömülüyoruz? |
bu şiirden sonra düşümün çürüklerine larva basarım ben...