Su 66-Ceviz'in Kahvesiısrarlarımıza.. çay içecek kadar, delikanlı olmadığımız, hatırlatılır; “yata(ğı)nı ısladırsın” ihtarı ile akşam gezmelerinde; “ne çay”, “ne gayfa” sadece “guru üzüm”, bi de “mekke patlatması” “su içme”memiz daha giderken sıkı sıkı tembihlenirdi, “-öğsürüğ olusan garışman inneyi yersin” “-millete de bulaşdırısın bi taa gezmelere ğötürmen, töbossun gor gederin evde bibaşına galısın ona ğöre” denir. göze alamazdık evde bir başımıza kalmayı en iyisi mi? ne şeytana uy, ne salavat getir Goca Fadıma gayfa ikram ettiğinde ebeme bitirmeden önşe filcanını bana verir emme elimi sürdürtmezdi telvesine bakışıyla hizaya getirir güya “valla dünneyi tepene geçirir” sıkıyosa dene “-“bi filcan gayfanın kırk yıl hatırı varımış” kimidi biri Hecaz’dan getirividiydi yılın yılı sandığın beceğindeydi”. ötüyon kimidi birine gayfa gavırıvıdım her zaman gayfa işcek musafirimiz mi geliyo bak sanada nasibimiş, hiş kimsenin nasibi, bi başkasının boğazından geşmeyo kim derdi (ki) Döndüce e(vi)mize gelecek de…. Ebem üfürerek soğutur kahvesini bana ikrama müsaade etmezdi bir-iki yudum hörpüldetmeden içer dibini mutlaka bana verirdi çocuklar telveyi parmaklayarak yer içim giderdi ebem ters bakmışsa, bana yeterdi. acaba dibinin telvesi nasıl bir şeydi “gayfayı soğuduktan sonura işmeli”, acaba ıscak gayfa nas(l) bişiy ki “-acala edersen ağzın yanarımış, bi de gumpiri ıscağkan yersen tatarcık olurumuşsun i(n)san a(ğ)layamaz da, gözü havaya bakarımış biri “kaça aldın bu düğerleri Cevizosman” demiş o da “iki üfür bi(r) sömüre” demiş Resim Namazlık Asiye Karakurt (Rahmetli) |
sizlerde kayfe varmış ya bizlerde...
akşam sabah herle çorbası iç babam iç.
sonra dut kurusu ceviz kayısı kurusu..
Bizlerde zaten her yaşın toplandığı meclis ayrı olurdu...
ah be dost ne günlerdi. nerede o eski güzellikler bilmiş kadınlar.
kalemine sağlık