13
Yorum
33
Beğeni
0,0
Puan
2742
Okunma
ilahilerin öldürücü ihtişamı gibiydi ona olan hayranlığım
çoğu zaman tek kelime etmeden izlerdim yüzünün boşluğunu
orada öylece yapayalnız
ve tek başına duruşunu
yalnızlıklarım için hep onu suçlardım
saplantılı hayranlıklarımın arkasındaki nefretimi
usta bir yalancı gibi saklardım gülüşlerimin arkalarına
gündüzlerim daha kolay ve samanalevi gibi geçerdi
geceleri ise diğer tarafa geçer
intihar ederdim ruhumu derin susma satlerimde
tanrı bu kısmı çok önemserdi
oysa ben bunu hiç düşünmezdim
tanrınınkine zıt bir dengeydi bu yarattığım
kendi kurallarımı koyardım acılarımın gücü adına
en asil maskelerimi takardım bazen yüzümün duvarlarına
sevişirdim dengenin dengesizliğindeki ritüellerin ötesindeki hayaletlerle
en keskin bıçağımı alır sonra
gövdesinde kesikler açardım gecenin karanlığının
acelem yoktu aslında kovalayanım da
kendi zoraki ayinlerimin ortasında kendi kendimle yalnız kalırdım
aynadaki yüzümün kırık suretine bakar
gözyaşlarımın yüzümün çizgilerinde ırmaklaşan çağlayanlarını seyre dalardım
susmayı öğretirdim dudaklarıma dağ olmuşken konuşacaklarım
ruhuma sakladıklarım gözlerimden taşardı
hayatın doğruları zımparalayıp durdu yanlışlarımı
içimdekiler onun istediği gibi değildi oysa
büyüdüm sonra
kundaklanmış hayallerimi ve yüreğimi de büyüttüm
şiirler yazardım her mısrası onla başlayan
her cümlesi onunla biten
kimi zaman yüceltip onu özenle seçilmiş kelimelerle
kimi zaman da en karalardım en ucuz kelimelerin sırıtkanlığıyla
kimsenin erişemeyeceği bir yerde yalnızken
insanlara dokunmayı severdim
sonra ise elimi tekrar geri çekmeyi
ve sonra tekrar dokunmayı
en çokta ona dokundum
insan olduğunu hatırladığım zamanlar
ve yine en çok ondan çekerdim elimi
unuturdum
unutmak isterdim
beni onu ve kalanları
merhametliydi ellerim
görmek istemezdi
inanmazdı
inanmadığına inandırılamazdı
onu hiçbir zaman durduramadım
tanrısal sevgisine de insani nefretine de engel olamadım
o hep iki zıt uç olmak istedi
hep iki zıt uç olduk ikimiz