17
Yorum
20
Beğeni
0,0
Puan
2900
Okunma

yüzün ölüme uymazdı arkadaş
sığmıyor işte büyüdükçe hüzünlerin
akşamların kızıl rengine
beyaza dönerken nasıl zorlanıyor dudakların
freni çekilmiş ayakların
tozlu kanlı sokakları
geri geri fırlatıyor
geleceğini
yarın şarkıları söylerdi hani annen
beklemezdi böyle küf kokulu yarınlar
daha bir tutup silkelineceğini
karartma günlerinde
ekmeklerin durmadan küçüleceğini
sadakaya kul olacağını halkının
imzalarının ç’alınacağını
ufuklarda adının silineceğini bilmezdin Atatürk’ün
yeniden Türküm diye savunmaya alınacağını
geri plâna, tozlu raflara kaldırılacağını
insanlığının
bayrağınla yerlerde sürükleneceğini
ilâçlı, boyalı sularla
geçmişinin tümden silinmek istenileceğini
onlar coniler kıyımcılar, insantanımazlar
demokrasi, özgürlük diye diye
özgürlüğünü gasp edenler
söke söke ayırmak istiyorlar kardeşinden
biliyorlar senin birliğin onların yenilgisi
sen Ali, sen Veli diyecekler illâki
yıkacaklar Lozan’ı
hortlatacaklar
Sevr’i yeniden
bilirsin ikiye ayrılırsa bir yüz nasıl yaşar?
kanatları kopartılmış kuşların
ahenkle yolculuğu bitmiştir
anne oğuldan ayrılır
oğul kardeşten!
sırtında taşıdığın neden öldü
bil arkadaşım
onlar üç-beş ağaç dediler
üç beş ağaç!
10. 4. 2014 / Nazik Gülünay