Ne yok
Cümleler yüklü ve sancılı
Eğik kirpikleri var gözlerinin Yarım aya benziyor yüzleri Kandırılmışlar sanki Ne varmış halimde benim? Ne olmuş unuttuysam ruhumu bir boşlukta? Esmer tendeki kızılcık saçlara tutunup Sonsuzluğa tırmanmışsam ne çıkar? Siz asıl kendinize bakınız Kim bilir kaç gündür giyiyorsunuz o harfleri üzerinize Nicedir ayna karşısına geçmediğiniz de aşikâr Tablodaki gülücük ile Avutun içinizi Susayın kadim el birleştirmelere Bir gelse akşam Kurulsa çilingirden alacaklı sofralar Siz o zaman görün Bu geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu Arşın arşın çaput alıp satıyor diye Terzi denilmezmiş iş bilmeze öğrenin Kalbimin üzerinde taşıyorum sırrımı ben Yok boşuna heveslenmeyin Açık edemem Yılların tazesidir Hiç yaşlanmadı biliyor musunuz? Gamsız gibi görünür bazan Fakat dal kırılsa incinir Ben işte ben Öyle masallara meftun, Masallardan arta kalan Gök mavi mi? Hangi vakitten beridir? İçimin mavi yönü Kahvemin telvesi Kıvamı yaşadığım hayatın Anlamım Bilmez miyim serin olur gecesi buraların Sokulup ateşe şimdi Ahhh uzaklarım Dönüşsüz yollarım Hayalim Sen yok ben yok biz yok Tadı da yok bu şehrin Eklenmişiz güneşin peşisıra Korkarak, Fısıltılarımızla... |
avutun içinizi
bense içimi güldürüyorum dudaklarımsa çerçevesi...
ne yok
yok yok ki
her şey var derin anlam yüklü şiirde
ve en dikkatimi çeken de
yaşamın kıymetini bilmeyenlere nispet edercesine
an'ını geçmişini
gündüzünü gecesini
masalını gerçeğini
uzağını yolunu
güneşini ay'ını
cümlesini harfini
en önemlisi kendisini seven ve yaşamla barışık bir kalp...
kutluyorum Fırat bey
saygımla...