adam gibi bir ömre vasati kaç yürekli sevda sığar bilinmez ...
sahipsiz sevdamı
gömüyorum kimsesizler mezarlığı yüreğime yazısı silinmiş eskimiş yitik lahit şimdi yüzleri kirli soluk benizli çocuklar gibi göz yaşıyla suluyorum solmuş çiçekleri uyuyan sonbahar ölüleri kurumuş bir avuç yaprak bakışlarım kimsesizliğe gömülmüş verandanın küf kokan kuytusunda şimdi... avuçlarım soğuk parmak uçlarım hissiz kalem sızım bir kaç sefil mısra işte... soluksuz kalmış bir yudum nefese muhtaç düşlerim ne bir şiir ne de yanık bir türkü sesi hayallerimi çalan sevgisiz hissiz ayaza çekmiş gece karası gölgeler şimdi öfkesi dinmiş dingin mavisini kaybetmiş derinlikler gibi yüreğim.... gider mi git dersem yıldızlar gecelerimden yakamoz ölüleri denizlerimden çekilir mi kapatmalı gözlerini soluk gecenin koynunda ay unutmalı ne varsa dünde kalanları yaralı sevinçlerim ve yarınlara inat her şafakta güneş topladığım çiğ taneleri... toparlanın düşlerim hayallerim umutlarım üfleyin soluğunuzla diriltin feri sönmüş gözlerimdeki acıyı adam gibi bir ömre vasati kaç yürekli sevda sığar bilinmez ... sürüklenirken bir garip muzdarip sonbahar küf kokulu kuytulara sığınsın eksik kalan sevdalar... Hasan ODABAŞI |