Yok Oldu Gitti
Geçinirken kimisi, zorlukla kıt kanaat,
Kimi, bolluk içine, daldı yok oldu gitti. Bedavadan yaşamı, kendisine zanaat Edinen de sıradan, kuldu yok oldu gitti. Hayatı bitmez sanıp, sürdü zevk-i sefayı, Aklına getirmedi zerre miskal cefayı. Özentiye tapınıp, tez “kapınca şifayı” Üstüne bin melanet aldı yok oldu gitti. Tepeler de yetmedi, otağ kurdu dağlara. İş tersine dönünce, rezil oldu çağlara. Bin nebatat düşerdi bahşedilen bağlara Bir tomurcuk gül idi, soldu yok oldu gitti. Geçsin ömür tasasız, hem de ballı börekli, İnsanoğlu unutkan, hep bir ibret gerekli… Ömür boyu ağladı, “güldüm” sandı sürekli, Son bir gayret içinde, güldü yok oldu gitti. Taşımaktan yoruldu şu hayatın dengini, Siyah beyaz gördü hep yaşamanın rengini. Karun değil miydi ki, dünyanın en zengini? O da baki kalmadı, öldü yok oldu gitti. * Seçki heyetine, şiirime verdikleri paye için teşekkürlerimi sunuyorum. |