Saflığımı Duyurma
Ömür dediğin nedir, bu dünyada çıraklık,
Susadım, damağımda hafiften bir kuraklık, Kuraklık değil belki, hasretine ıraklık. Iraklık engel değil beni senden ayırma, Saflığımı sakın ha el aleme duyurma! Arıyorum dünyanın, bilmem hangi yerinde, Yoncalara tünemiş damlaların birinde. Boynu bükük bırakma şu seherin erinde, İstediğim sevgidir bana lütuf buyurma, Saflığımı sakın ha el aleme duyurma! Ahlatların üstünde yalnız bir kuş gibiyim. Yedi dağın başında bin yıllık taş gibiyim. Çok nadiren gördüğüm, kısa bir düş gibiyim, O berrak düşlerimi gecelere savurma, Saflığımı sakın ha el aleme duyurma! İster misin vereyim son bir kere selamı, Duyacaksın elbette sen de bir gün selamı. İste bugün vereyim, ölümüme ilamı Sızlamasın yüreğin, el uzatıp kayırma! Saflığımı sakın ha el aleme duyurma! |