DİLEMMAAffet beni Buz gibi bir şehrin Sabahında yanıyorum Sensizliğe açılmış kollarım Bir sağa bir sola uzanmış Kırığından habersiz dallarım Ve sarpa saran yarınlarım var şimdi Gecelerim çekilmez oldu Her ışık huzmesi Kendi gölgesinde boğuluyor Seni özlüyorum... Yeni bir meydan savaşı açıyor Hasret dolu düşüncelerim Alnımın çatlayan yerinde Her iki koldan saldırıyorlar Bir dost Batıyor sancılarıma Bir yar Hangisini önce sarmalıyım Bilemiyorum Yar diyorum; yaram kanıyor Dost desem; çok kan kaybetmişim Ben kanıyorum bu sefer taze taze Çaresizliğimin üzerine Yolumu şaşırmışım Şehrinin dil bilmez yabancısıyım Adres sormaya korkar oldu Mülteci bakışlarım Ben dost gözlerinde aşk’ı aramışım O’ndan yanılmışım... Sonu ölümü gösteren Bir pusula işaret ediyor gözlerin Konuşmuyorsun En çokta sohbetini özledim Belki de susmanı seviyorum bu aralar Bıraksan söylenecek sözlerin var ama Sakın hesap sorma bana Utanıyorum Verecek cevabım yok Söyleyecek sözüm Hesabımdan hesabına aktaracak Yüzüm yok benim Aşk’a salâ okuyor saba perdesinden gamlar Dost diye ağlıyor bak senden sonra yıkılanlar... Filiz Akan |
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.
Attilâ İLHAN tadında bir gördüm Tebrikler dostum...