Adın burada saklı
Senin adın kaç yaşında göğsümde şair
Kalbinin hangi odasında yazdın Duvarını çatlatmaya kalkanlara dair Sana ne diye sesleneyim içimde Suya vurulmuş çöl gibi dilin Ben o kuraklığın neresindeyim Bir kadın bir adam Bir çocukla başlıyor hikayelerin Hangisiyim hangisisin O çocuk kim Kaç yaşında doğurdu ki O güzel ismini Çıkaramadığım şu sesim Adın kaç yaşında dilimde şair Söyle ne diye sesleneyim kadere Oysa Bizden ayrı masalara kurulmuşsun Hani kendinden de öteye Ayrılığın yürek sesini çıkarmış Karşına çektiğin boş tabure Ve gecenin o yalnız katlarında Yangını oynaş tutmuş yüreğin Aşkı vurup tahta masaya Aşkı kaldırıyor havaya Kendinden geçiyorsun Saçlarım anason kokuyor bak Bu sarhoşluk bana hak Sen niye içiyorsun Bu kadehte isimsizliğinin şerefine Senin adın kaç yaşında nefesimde şair Sana ne diye sesleneyim İki susmada bir seviyorum şiirlerini Başım dönüyor ayrıca Sarhoş oluyorum Adımı bulamıyorum satırlarda Ayakları dolanıyor dilimin inanki Dilim’se Gönlüne mey sunan O dilsiz saki Ama Ben oluveriyorum birden O minik serçenin kanadını çeken Hainin elleri Zülfüyârin yüzünde Ayrılık sualleri Ben oluyorum kederinin O en derin çizgisi "Sen" dediğin her cümlenin Gizli saklı öznesi Adımı yaz şair Bir mısra da adımı yaz açık seçik Sevindir bir şiirin dilinde beni Bilmiyormusun gönlümde Senin adın kaç yaşında şair? Hesapla hesabını yapmadan evvelin Asırlardır yüreğimde Saklı durur nazenin Sana ne diye sesleneyim şair Adın kaç yaşında eş dost yanında Baktığım yüzlerde Söylenmemiş sözlerde Şarkılarda türkülerde sessizce Yaşlanıyorsun Aşk gibi yaşı yok mu yoksa Adının bende Ben sana ’gel’ diyorum Kendi lisanımla şair Ben sana Yağmur Bulut Gökyüzü Ben sana ben diyorum Her aynaya baktığımda Bir de Sevgilim diyorum sessizce Her mısranın sonuna Adın adımla Okunmamış bir şiirin başlığında yan yana Ben adı saklım derim Sen anla sevgilim Filiz Akan |