Mektup llDuydun mu nora hiç duymadığım bir şarkının nakaratına asmış yine kendini İpi çekiliyor yalnızlığın içimin hasret odalarında "Hiç duyulmayan şarkılar da söyleniyormuş Yastığın sol yanına düşünce sevda" Olmuyor nora Bir nefes boyu bile dokunulmuyor ona Söylesene neden dalgalıydı saçları Ve gözleri bunca derin Ve karanlık Ve yalnız Ve ahh Ardımızda adımlarımızı öpen sayısız günah Faniyiz nora Nefesimizin biteceğinden habersiz bitiyoruz bir bakıma hani Hangi ışığın etrafına toplansak hayat var diye Cürmüne bakmadan yakıyor cüssemizi Oysa hergün karanlığa ölen ışıkta fani Gördün mü nora Yine nereye baksam o oluyor Ne dinlesem Ne yesem ne içsem Ne ölsem nora Ne yaşasam Sır saklayan birkaç hece Dilaltı’ma gizleniyor Tam ona bir şiirin ortasında Sarılacakken Düşüveriyor sol yanımdan Bir kaleme sürçe sürçe Kendisi şiir oluyor Kendisi hayat Kendisi ömür nora Kendisi ibrâhim Kendisi ismail Kendisi kurtarılmış ölüm Canıma sulanan azrail Kayboldum nora Musa’nın beşiğiyim İçim dolu İçim yaş Alsın içimi içine Ya büyütsün ikimizi Ya da Boğsun Nil’in sevda suyuna bizi Dua et "Yağmurlar dinmesin nehirler taşsın nora" |