Bugün biraz daha şair uyandın farzedelim Bir deniz uzaklığından gülümsedi gözlerin Yağmurla beraber sana vardık bugün Sızdık sızdık tek kalemle kağıtlara ...
Hep o asfalt yoldan geçtik defalarca Parmak uçlarımız yorulmuştu yazmaktan Bir öğle vakti Daha da ısındım sana...
Kilim desenli minderlerin üstüne Kurup bacaklarımızı bağdaş Belki bir şömine karşımızda Bugün biraz daha şair uyandın farzedelim Çok sevdiğin şeylerde hep üst üste gelmiş Ateşle ve kızılla Huzura ılıyoruz...
Bozulacak diye kafiyemiz Hep böyle ürkek Sesinin ritminde tıkırdıyor kalbim Hep böyle ürkek...
Aynı gözyaşlarına dokununca ellerimiz düğümleniyor dillerimiz Su bile başka Su bile başka bir şey ifade ediyor Belki orada gökyüzünde Belki burada yeryüzünde Her şey bize kat kat değişik
Herkesin anlayabileceği bir alfabeden Sessizliğin gevezeliğine veriyorsun bunu Belki ayıplıyorsun sizi dinleyen duvar kağıtlarını Kapı girişinde kimsenin gözüne takılmayan Köşe tablodaki toz yumağınıda Nerden bilebilirsin örümcek ağlarının masa saatinin canlılığını?
Rahatsız edici olmalı bir mutlulukta Unutulmamak için, Şimdi o portmantodaki ceket bile, Nefes alıyor...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şömine Başı Şiiri şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şömine Başı Şiiri şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Doyumsuz bir şiir paylaşım okudum seven gönülere bıraktıgı iz hafızalardan uzun süre gitmeyecek şair yüreğini yürekten kutlarım başarılar seninle olsun