Engel(siz) DÜŞÜNCE
Geceyi taşırım gözlerimde,
Doğarken gözlerime verilen en büyük vazifeydi. Gurur duyarım kendimle, Gecenizin kasvetini azaltandım ben gözlerimle. İstemem rengarenk yalanlarınızı, Bana siyah gerçeği öğretti Ya Rab. Lanet okurcasına bağırdınız bir çocuğun, Hüznüne şahit olmadım göz’ümce. Bir sokak çocuğunu mesela; Yırtık elbiselerinden içine dolan soğuğun; Onu acımasızca öldürüşünü. Rengarenk balon patlamadı pamuktan yontulmuş elimde, Benim bedenimde siyah bombalar patlar. Ve; Gidenleri hiç görmedim ben. Gidenim olmadı gece yarısı gözlerimde. En çokta, Toprağa gömelen sevilenleri; Hiç görmedim. Çünkü ben sizin lisanınızda kör’düm. Benim lisanımda ise; Rengarenk yalanlarınızdan uzak, Gözlerine siyah perde inmiş bir zat. Ben körsem, Sizde buna sebebiyet insanlarsınız. Ayrı toprakta yaşarız elbet, Lakin sizden farklı benim dilimin lisanı. Kelimelerim susar, Ve suskunluk edep saçar. Öyle bir lisanki; Küfür kokmaz nefesim. Çivi gibi saplanmaz yüreklere, Söylemek istediğim gerçekler,korkmayın. Kelamım suskundur. Çünkü ben lisanınızda "dilsiz" diye geçenim. Sûkunetten anlamayan, Dilsizin dilinden ne anlar ? Benim kelamım sizden çok uzak, Küf tutanların yanından geçmez. Ve ben, Bağladım bedenimin külfetini dört tekere. Yüreğimi. Arkamda ne eş olur Ne dost. Beni süren şu hayatta, Olsa olsa anam olur. Gerisi, Köstek olur dört tekerli hayatıma. Hayır ! Acımayın bana, Acınacak olan sizlersiniz. Ben engelli olsamda sizin dilinizde, Hayır değilim. Engelli olan, Sizin düş’ledikleriniz. BİZ ENGELLİ DEĞİLİZ. ENGELLİ OLAN, SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ. |