sanıksen orada öylece... koca bir kentin en kalabalık meydanına dikilmiş anıt gibi. bakışlarının suskun meydan okuyuşu gözyaşından havuzumun/ kırk yıllık... ve çözümü en zor problemine yanıt gibi. bazı kentler kolay kolay ağlamaz canı iyice yanana kadar bil ki benimki de onlardandır. boğazı düğümlenir alnı delinir gerilir... gerilir... gerilir... ve sabrı çatlar. sonra kaldırımlarının yanakları ıslanır en az saçlarımın altındaki kapkara anlak kadar. bazı kentlerse sık sık kendini aklar kar yağar... yağar... yağar... o kentlere hep aynı karar sığar kar yorar fazlası. ve sen orada öylece... beyaz bir kentin en karlı mevkiine dikilmiş anıt gibi. durmadan aklanışın ağlayışıma. sallanışıma. sana doğru sona doğru dallanışıma kanıt gibi. bazı halklar kolay kolay çağlamaz kanı iyice kaynayana kadar bil ki ben de onlardanım. şu ağzım dilimlenir ölü elim dirilir yükselir... yükselir... yükselir... ve Tanrı anlar. sonra Çiçeğimin toprağı bile nemlenir en az kaşlarımın altındaki kupkuru kirpiğim kadar. ey yâr!... bazı kentlere bahar uğramaz. bil. caddeler kar’ı secdeler baş’ı uğurlayana kadar. ve sen orada öylece... hâlâ öylece... uzak bir kentin en buzlu meydanına dikilmiş anıt gibi. silk at üzerinden şu beyaz tozu/ gayrı tanıt kendini. tanıt kendini!.. yoksa aşk beni yargılayacak kendi kalbini sökmekten mahkûm bir sanık gibi. ahh!.. JD |
yoksa aşk beni yargılayacak
kendi kalbini sökmekten mahkûm
bir sanık gibi.
....
Yoruma gerek de yok aslında...
Ama ben de SEVDİM demek adına; M u h t e ş e m di....
Sevgiler ÖZ' den...