DUDAĞININ UÇKURUNU ÇÖZ SEVGİLİSevgili Hazer’e küçük bir armağan Sorma Hazer suskun bir kaldırım taşıyım üstüme basıp geçtikçe insanlar seni düşürüyorum paçalarımdan ve Hazer rekatsız namazlar kılıp abdestsiz düşürürüm dilimi söylediğim şarkıların notalarından düştüm sen benim ellerimde üşümüştün bilirdim hep düş kuranlar düşte kalırdı ve senin her gidişinde ben çoktan ölmüştüm şafaklara çentiklerdim gelmediğin günleri göğüs aralarında uyuyan terlerin sıcaklığından mahrum düşlerimi umuduma yolcu derken seni suskun imgeler deşeledim yüreğin o şehirlerin kalabalık yolcu garı büyür cümlelerim kayıp şehrin gürültüsünde ellerin saçlarımda soyunmalıyken hep tren raylarında ezildi bakışlarım taze gün ölüleri takarken saçlarına dudağının uçkurunu çöz sevgili yırtılırdı yollar sokakları kan kokan elleri vardı kaldırımlarının yaralı bir şehrin hikayesiydi avuçlarımızda sakladığımız halay çekmeyi unutan kızlardı analarımız yas tutardı bacılar göğüs aralarında hangi şehrin türküsüne dokunsa dudaklarımız içi boş rüyalar yuvarlardık gözlerimize bundandır gelinlik kızlarımızın saçlarındaki barut kokusu her şafakta sürgün verirken acılarım aşkı unutanlar şahadetsiz mi girer cehenneme boşaltıp harflerin içinden ismini koynuma aldığım sen değil miydin Hazer yalnızlığın çehresini indirirken yere seni anlatan her cümleyi azarlıyor kulaklarım oy Hazer şimdi kar çökmüştür dağlarının eteklerine geceleri kapanır yolların gözlerin sapladıkça hançerini çığ düşer aklımın tepelerine yanarda yanarda içim diyemem kimseye toprak kokan kadınlar söker sakladığım harflerini bana yakıştırmazlar da Hazer senin adını çıkarırlar gün kambur düşer tepelerin ardına çocuklar çığlık çığlık oynar sokaklarda sen Hazer gözümdeki hüzünleri uçurup güneşin ardına ekmeğe el basarsın yalnızlığın küskünlüğüne adını ne koyarsan koy Hazer ister aşk de ister delilik ben senin harflerinle sevişirken eşkali sende kalan kayıp bir mezarım şimdi üstüme serpelesen her toprak seni sayıklar bilirim zaman atlı misali takılır saçlarına ellerine halsizliği iner yürüdüğün yollara ama Hazer bu gök bu yıldızlar üstümde durdukça sen hep kanayan yaram olacaksın acıma esen rüzgar kapat göğsünü üşüyecek yaram yürek bir dala takıldı ise yırtıla yırtıla iner topuktan sen söyle hazer ve bu acıyla sağılmak tuz basmaktır yeni bir yaraya Yürek sesime kendi yüreği gibi nefes olan Sinan Beye sonsuz teşekkürler |
o kadar cana yakın biri ki
hiç bir şiire sığmayacak kadar masum
kutlarım abla güzeldi şiir