Yavaş atın çiftesibirden oldu ya da bize öyle geldi sıkı sıkı sarılmışken iyi çalışır sanılan makinalar devir daim yaparken ipin ucu kaçtı biz halkız anlamayız öyle büyük paralardan kucaklanıp taşınılan ayakkabı kutularından falan karanlığa düştü bir taş faltaşı gibi açılmış gözlerle uğraş ha uğraş anlamayız onu ordan alıp bunu şuraya koymalardan önce kaçıp, sonra gelen bilâl oğlanlardan ar’ın utancın bir anda tüymesinden geri dönülmez yollara görürüz ama bir türlü bulunamayan ipin ucunu gelir soframıza kurulur bizden önce yakar cebimizi havalar ısınsa da ellerimiz mos mor olur bu soğuk atmosferden önce Ankara sonra ülke donar birileri götürülür bir yerlere birileri geçmişine istifa dilekçesi verir birileri der sülâlesine ve halk sürekli kendi yağında kavrulur ha bir de bu halkın baharı benzemez arap baharına baharı başka olur suskun sakin duruyorsa kanmayın yavaş atın çiftesi pek olur hiç bir düğüm çözülmeden kalmaz ki! 18. 1. 2014 / Nazik Gülünay |