Cam Tavancısı
Gök mektepli derler
Bucak müdürünün de hısımı Hani haylaz oğlanın babası, Neriman teyzenin büyük torunu Uzak fikirli bir adam Hep gözleri ıraklara dikili Hep sorar gibi bakan Susan çokça Tomurcuklu çiçekler Kuşlar Ve saltanatsız ağaçlar biriktirirdi İmrenirdim söyleyişine Hiç usanmazdı çakıl taşlarından Tırnaklarıyla kazardı toprağı Umudu fasılasızdı Yetim gözetip yoksul doyururdu yok canıyla Tembihçiydi de aslında Av dönüşü sevinciydi yüzündeki tebessüm Kaç kerevet eskitmişti, Kaç kelimesi yoldaş olmuştu yoldan bilmeze Nohut kadardı cüssesi Fakat yeryüzüne Dev adımlar bırakırdı inadına Şişeleri denize bırakırken Dualar ederdi Okşardı yosunlu kayaları Bir yarayı ovar gibi, Bir yaradan kovulur gibi Öylece Cam tavancısı dedim ben ona Çünkü hayatın üzerindeydi otağı, Hepimize oradan bakardı... |
Çok değişik...
Şiirin kahramanı gibi bir insan olmak isterdim.
Müthiş bir tasvir...