Bakışların vebakışların kaldı bende buzküreyi delip geçen çöplük belgeler imzalanırken saray gibi odalarda ışıklar uzak tutulurken düşlerimizden gözü örtülürken verimser toprağın günlerimiz çalınırken görülmez tuzaklarla yükselirken dev gökdelenler para kaynarken kum kum kimilerinde yükselirken ol tepeleri annesinin koynundan ç’alınırken bebeler umarsız bir vinç ters yüz ederken yaşamı ve ölüm, keskin dişlerini geçirirken düşlerimize yoktun; bakışların vardı, dünyayı yaşanır eden tümüyle donmuşken sureti güzelliklerin buz sarkıtlar inerken davalar görülmeden gireceğimiz kapının üstünden durup kalıyorken olduğumuz yerde suç bir sahipsiz hayvan gibi dolaşırken çevremizde ararken karanlık merdiven altlarında elini kolunu sallayarak gezerken suçlular gülüşün kaldı bende beyaz bir zambak kışın baharım oldu bin bir ışık ileten gözlerin yaşam direncim oldu sisli gecelerimde bir uçtan bir uca ışıdı gökyüzü alıp indirdim pencereme yıldızlandı bütün çiçekler nedense bir boşluk kaldı içimde hukuk yaşıyor mu diye sordum yere düştüğünde ay! 14. 2. 2004 / 11. 1. 2014 / Nazik Gülünay |
Usta kaleminizi alkışlıyor saygılar sunuyorum...