Kahır zaman, sırtımdaki kabuk, âh yahut dem
Üçüncü tık’a tık’a kadar tık tıkar.
Beyaz bir at,
Bir melek, bembeyaz ve arsız.
Yitiyor avucumun içinde kokusu ve
Gidiyorum dar sokakları
Gölgem yıkık.




Ne var kanatacak sırtımdaki kabuğu
Başka bir yüz, umut sancısı, çürük heyecan ve başka iki yüz.
Oluk oluk akıyorum gözlerinden
Kahır zaman, sırtımdaki kabuk, âh yahut dem.
Ayna mısın?




Gözlerinle cebelleşiyorum, kokunla imtihanım
Değdi dudaklarım ve kurudu yazgın.
Üçüncü tık’a tık’a kadar tık tıkarım
Git, n’olur ve üstelik ağlayacağım.




Kahır zaman, sırtımdaki kabuk, âh yahut dem.
İçkiliysem eğer ve geceyse oluk oluk kanayacağım.
Gidiyorum dar sokakları,
Gölgem kayıp.




Dönersem ayna gizi yutar ve iç çekmezsem gökyüzü
Gece olur ansızın.
Bunu da bağışla yoruldum yüce Allah’ım.
Bir bölünmek ve ikiyi biriktirmek mevsim mevsim.
Sahi,
Üçüncü tık’a tık’a kadar tık tıkarım.




Ya Rabbel Âlemin
Avucumun içlerinde dahi yüzü, gülümseyen ve yalan adım adım.
Kahır zaman, sırtımdaki kabuk, âh yahut dem.
Git, n’olur ve üstelik ağlayacağım.




İçimde bağıran ve paslı sözlerini haykıran adam
Yitme!
Yağmur, papatya, ayışığı yahut ebabil kuşları.
Öpüyor, beyaza çalmış bir yalan dilinde ve kürdilihicazkâr.
Bile bile razı olduğum acıydın ve dört mevsimine sarıldım karamel.
Ne bu ilk bakış, âh, beyaz bir at.
Ne bu son bakış, âh, bir melek, bembeyaz ve arsız.




-Kahır zaman, sırtımdaki kabuk, âh yahut dem
-Üçüncü tık’a tık’a kadar tık tıkar gölgem.
-Git, n’olur ve üstelik ağlayacağım
-Âmin.