Başımıza gelenlerKüçük bir desti idik su yolunda kırılan hepsi bu kilden ve çamurdan asrın saadetine inat mutsuz ve kelepir bu şehir bu geceler henüz erken bir tükeniş için sırrını vermişken silinir alnımızdan ardı ardınca dürülüp kaldırılan seccadelerin nuru uykunun bir vaktinde hayale sarılan çocuklar için nenni de nenni esirip duran bir adam ölüme aklını çaldırdı o ve birlikte olduğu Tanrısı bir kadınla sırdaş ömrünün en eski destanını kanserli pis bir hücrenin tam da üstüne yazdı eskidir ama güçlüdür işte selam bir savaşçının gözlerinde üzümün kirli buğusu gibi kesif birkaç ayrılık salamurasına bastırıp yatırdık damağına aşkın bir kainat var aklımda hala aşk ayrılık ve senin için |
henüz erken bir tükeniş için
sırrını vermişken silinir alnımızdan
ardı ardınca dürülüp kaldırılan
seccadelerin nuru ''................. işte bunu yapmayacaktık...