Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
Yar! İçimin yangınını tufanına sar Görmediğim düşleri eyyamına say Bir gecenin ahını alıp karşına Geçirip ellerini saçlarının içinden Öylesine umarsız, öylesine kederli Gaflet uykusuna dal!
Yar! Teninden an be an sızar keşkeler Zamanın tortusu derdi meşk eder Yetmez mi yorduğun gamlı ellerim Bitmez mi sancıya vurgun günlerim Sanma ki seni de paklar bu sular Öyle bir yerde pusar ki korkun En mutlu anında dilin yas tutar.
Yar! Erguvan günlerin rengi solmakta Yeşilin baharı kışa durmakta Çıkarıp göğsünden paslı hançeri Varıp kandan kızıl derin kuytuna Kendini yeniden var etmelisin Bu kucak sana mahşer yeridir Yangındır bu sözler, dinlemelisin Gör ki artık, bahçende güller solmada...
Yar! Bir avuç su doldur yıldız yerine Savur göklere düşerken hülyan... Ve sen tut artık; Kayıyor dünyan!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yangı şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yangı şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Bilmezden gelip ölümü, yaşamayı çağırmak lâzımdır oysa... Garip bir tarz ile yazılmıştı yazı. Çokça söyleşilebilirdi üzerinde, lakin edebi bilgi birikimim müsade etmiyor gayrısına. Tebrikle.
Yar! İçimin yangınını tufanına sar Görmediğim düşleri eyyamına say Bir gecenin ahını alıp karşına Geçirip ellerini saçlarının içinden Öylesine umarsız, öylesine kederli Gaflet uykusuna dal!
Yar! Teninden an be an sızar keşkeler Zamanın tortusu derdi meşk eder Yetmez mi yorduğun gamlı ellerim Bitmez mi sancıya vurgun günlerim Sanma ki seni de paklar bu sular Öyle bir yerde pusar ki korkun En mutlu anında dilin yas tutar.
Yar! Erguvan günlerin rengi solmakta Yeşilin baharı kışa durmakta Çıkarıp göğsünden paslı hançeri Varıp kandan kızıl derin kuytuna Kendini yeniden var etmelisin Bu kucak sana mahşer yeridir Yangındır bu sözler, dinlemelisin Gör ki artık, bahçende güller solmada...
Yar! Bir avuç su doldur yıldız yerine Savur göklere düşerken hülyan... Ve sen tut artık; Kayıyor dünyan
sona varmadan önce bir kez daha tart kendini bir daha bak özüne kaybettiklerin için bir kez daha tut ellerini tutabildiğin kadar mum alevine ve oyna oynayabileceğin en son kozunu çünkü bundan sonrası senin eserin olacak yarattığın alemin.... diye anladım ben usta kalemden dökülen dizeleri ve gönülden kutladım şairini her dem saygımla
derin denizlerin serin suları gibi akıyor şiir.. ellerinde hayatın o en yaşamak şarkısı.. öyküsünü kıyıya elleriyle bırakıp, bir şiire çoğalmanın, o umutlu, o kederli ve o en tuhaf yankısı..
-akıcılığı, ifadedeki özgünlüğü ve müthiş finaliyle, eşsiz bir şiir.. sonsuz kutluyorum özlem hanım.. alkışlar ve saygılarla..
çok teşekkür ediyorum.. buradakii yorumları cevaplayamadım çünkü grubumuzda değerli bir hocamızın şiirine eleştiri yaptım ve elbette kendisi de şiirini savunuyor, o yüzden bu sayfalara ilgisiz kaldım, kusuruma bakmayın.. tekrar tekrar kutluyorum..saygılar selamlar size....
Zehrin şifasına inanmışların işidir yazmak derim ben. Gölgelemektir gülü bülbül ile. Ağaçtan yapılma yangılardır ayaklarımızı yere bastıran...
Bilmezden gelip ölümü, yaşamayı çağırmak lâzımdır oysa... Garip bir tarz ile yazılmıştı yazı. Çokça söyleşilebilirdi üzerinde, lakin edebi bilgi birikimim müsade etmiyor gayrısına. Tebrikle.