Ferhat dağları -3 -ferhat dağlarında kar var,boran var ayak altında kalmış kardelen çiğneyen var, ezen var sızlıyor yaralarım kan sızıyor ufuktan soran mahpusta yatar çare kilitli sandıkta bantlanmış gören gözler yağmalanmış akıl var! ayakta durmaya çalışıyorum kökü kazınmaya çalışılan ağaçlar gibi farketmez Gülhane parkı olmam ya da gezi parkında bir fidan dumanları savarım da başımdan vatana ihaneti süremem ki yurdumdan! daha sıkı alır silâhı omzuna mehmet sıradağlarında türkü yakan çoban yankısı köyden köye duyulur ezanla varır selâmı Ayşe’ye Ali’nin bütün tomurcukları patlar yaban kirazlarının doğunun eli kana bulanır gözleri kara karadır kızanın silâhlar patlar, taşlar atılır, kepenkler kapatılır kim kimin ölüsüdür? diri kimin? sahte midir mezarlık? dirliksizliğin bezleri asılır bayrak bayrak mezarlarda ismi türkken ayrılır harfler bir direk ikilenir sahi kimin işine yarar, ayrılması kentlerin? kazandırmaya emperyalizmi kimin göğsünde madalyadır? düğün kadar ağrı var Ferhat dağlarında doğan kadar ölen cumartesi anneleri kadar k’ayıp zindanlardaki kadar tutsak bir yurt, vatan var! yavaş yavaş ele verir kendini sinsice kurulan tuzakların izleri belirir de! 8. 12. 2013 / Nazik Gülünay |
bugün okuduğum en güzel serbestlerden biriydi
kutlarım yürekten
sevgilerimle