NASİHATYükseklerden uçma derler kâinatı iyi oku İşareti doğru anla rengârenk ve bin bir koku Çıktın mâdem ki bir yola karıncaya değmeyesin Bir çiçeği incitmeyip tek bir dalı eğmeyesin Güneş günü aydınlatır yüreğini aşk ısıtsın Kem nazara gelmez yüzün dimağını us ışıtsın Gurur ile yere basma alçaklarda olsun özün Hor bakmasın bir garîbe tevâzuyla dolsun gözün Âmâ kalan yanlarına o Rahmân’ın sür izini Korkma dokun bir yaraya onda bul Hak’ın gizini Ne beyhûde bir söz söyle ne de dizin yerde dövün Varsa duân avucunda iki cihân ile övün Bırak derdi gamı dünde gel yakîne ermek için Uzak değilken son durak bu kadar yol söyle niçin Yeter ki dur bu kapıda ardın sıra açılacak Lâkin özün sağlam tut ki ayın şavkı saçılacak En zoruysa istikrardır sakın bıkma dur bu yerde Sen bir adım yaklaştıkça bin kez kalkar gözde perde Visâl olsun son durağın inme vakit bitmedikçe Solundaki o yumrudan son nefesin gitmedikçe İnanma sen masallara Anka diye bir kuş yoktur Sana öykü uyduranın Kaf dağına karnı toktur Tanır isen aşk rengini her hâresi tam revâdır Sen içtikçe çoğalacak her zerresi bir devâdır Liyâkatin her dem olsun boşa kürek çekmeyesin Gönül bağı irem olur yeter ki zûl ekmeyesin Gel gir bu kapıdan içre diğer gâmın dışta kalsın İnsanız aşk bundan ötre bir elin hep kalbe dalsın |