TEKERLEKÜSTÜ/ ellerim sadece kuş ölülerini taşıyacak kadar büyük yapılmıştı Nadia, Belki de bu yüzdendi ellere boyun eğişim... / İçinde sen geçen sokaklar ve duvarlarında adın yazmasa, Kasıklarından türlü günahlar damlayan bu şehri tutup şakaklarından ebabillere teslim edecektim ve kalemi en olmadık yerlerinde gezdirirken fahişeler, tüm evleri kundaklayıp, şiirlerini ateşe verecektim.. Sustum. Yoksa nefesimden düşecektin. ***** Senin olmadığın sahillerde gülme derdin hep ve gülüşünde Akdeniz’i gizliyorsun diye eklerdin. Boğazımda düğümlenen sözcüklerdi onlar. Doğduğum gün yalnızlığa güdümlendirildim ve yüreğim kaç ceset taşıyor bilmezdin. Alelacele sıyrılıp yerimden yivinden fırlayan mermi gibi tekerleküstü bir gidişe kesildi biletim. Kaçtım. Yoksa hesaba çekecekti Kiramen Katibin... Cihat KIRDAR |