Karamsar Bir Şiir/uzak şehirde/ Üşüyorum yabancılaştığım uzak şehirlerin birinde... Düşen birkaç tane karın sızısı esir alıyor ellerimi birkaç sokak geçiyorum ısınmak için seni hatırlatan olmuyor... Ve burada her şey senden sonra başlıyor bense hala üşüyorum... Sote kenarlardan bakan çocukları görüyorum benliğimi süzüyorlar buraya ait değilim biliyorlar bu gökyüzü kaldırımlar kirpiklerime çarpan yaşanamama telaşı benim değil huzuru bozulmuş sihrin bir kere dışlamış beni şehir küsmüş karantinadayım sokaklarında özgürce oysa ben sadece üşüyorum sızlayan ellerimle... /yolda/ Sonralarla başlayıp öncelerle biten film karesine sığabilen söylenceler öldürüldü bu gece ’la’ olsa ’sol’ gelmedi ’mi’ bilse ’re’ söylemedi gerçeği düğümlendik... Özlerken birbirimizi göremedik ki gözlerimizi ’kuzum’ derken kurt olup ısırdık mahremimizden ve düştük usulca gözlerimizden... Güzel bir düş kadar zıt mıydık acaba gerçeğe sığamaz mıydık sadece şiirlere Senden önce... Senden sonra... sığamadık... Her şey olmak benzemiyor sen olmaya her kalıba sığan yürek bir ben olmadı bir sen birde sığamadık gerçeğe... Otobüsteyim ’zor’ seferindeyim yolların kesik çizgileri geçiyor yüreğimin içinden bense seyrediyorum bu gidişi... Seni gösterenleri geçerken her yol ayrımı küs çiçeği gibi açıyor ellerimde yönümse sadece gidişe... Kaç yol gider ki bir kalbe uzaklıkları kaldırıp defterlerimizden aynı şiirde aynı yere gidemez miydik gidemedik... Arabesk dinliyorum nedense sigara hala yasak sevmemeyi sevmeye zorlanıyorum sanki dağların eteklerinden düşen ay gölgesi gibi görürken seni bakmıyorum dışarı bakamıyorum... /sonunda/ Sevmek zor zanaat olsa gerek öğrenemeyeceğim herhalde tecrübe istiyor olmalı ki bir türlü beceremiyorum elim yüzüm aşk bulaşığı şimdi korkmadan üşüyorum... ’Son’ kırılgan olan cümlelere saklanıyor hep neresinden söylesen keskin bıçak kör testere belki de kar yanığı gibi düşüyor yanağımdan sessizce... Sen ayaz rüzgarlara rastladın ben ıslak ellere bu memleketse hep kış geçiyor ya bahar yok ya sen ya ben yoğum ya güneş... Sonu güzel bitmese de sondan başka ilk kalmadı ellerimizde ve başlıyoruz işte "sonunda"... |