Köy İlk Okulunda 6-Rençber“-Peki baban ne iş yapar İbrahim” hele şükür, işde öretmenin öretdiği can alıcı nokdaya ğeldik nayet (onu bilmeycek ne var canım) “-kimin benim mi” “hı hımm” dedi .. “en eyi bildiğim şey öretmenim öretti ya çok şükür, bin şükür..” ..!*”? de (hhh)! daha demin dilimin ucundaydı da (hhh)! hay anası (hhhooouuuuuuuffffff)!.. neydi o meret o şeyi hatırlayamadım” “………..” öğretmene baktım gözler çelerik , kaşlar çatık baş sağa-sola, sallanıyor dudaklar büzük yumruklar sıkılmış.. hay o soruları da bilmez olaydım bak hiş bişi bilmeyenner ıpıra(ha)t oturup duru gan beynimden fışgırcak ter sırtımdan boşandı neydi yau öretmen,…. dudaklarını büzmüş, kaşlarını çatmış çevreden en ufak bi yardım aradım herkeş idam mangasının hedefiymişcesine perişaaann (neydi o nalet olası) umut yok.. yok neydi o anasını… *”! kimsede bi gaynaşma bilgişlik taslama “bak İbrem bile bilemedi ben biliyorun” horazlanması yok hay ben de bilmeden gedeydim aklıma “ileşberden” başka bir şey gelmeyo varısa da yoğusa da “ileşber” yok gardaşım başga bişi yoook adam bekleyo “-yavrum baban yok mu” “-kimin benim mi” “-…… hı hı” “-vaaar” … “-peki baban bir iş yapmıyor mu” .. “-ba b b aaam ……..” yapmaz olur mu şimdi kahvededir de “-kahvede” desem kahveci sanacak ya da gumar oynayyo demiş olcan … “dağdan odun keser” desem, ağaçları mı kesiyor diyecek .. nadas eder deseeem “nadas nedir” diyecek işin gücün yoksa anlat gari sabanı, övendireyi öküzlerin ne ediğini, küspeyi burçak, fink gırmasını, geçen senenin anızını, sulak daban tarlaların nadas yerine fink, kelek ekildiğini bizim öyle tarlamız olmadığını taha doğrusu hiş tarlamız olmadığını, “bobalı o(ğ)lanın malı maşatının olmaca(ğı)nı” dedemin tarlalarına ortakçı olduğumuzu ooof off öküz güder desem “çoban desene” diyecek köyde her zaman her iş yapılıyor da ileşber demek yasak odunculuk değil, nadascılık değil, çobancılık değil neyidi bu! anasını … avradını ezzatını ………. çattık belaya yau, meetdişde ki de soru mu hinci köyde sanki memurluk mu var öyle ya babam müdür, dokdur, polis-çavış filan olsa köyde ne işimiz var hoca değil, muhtar değil, bekçi değil çoban değil, .. galayçı, berber, saltıkçı, semerçi, nalba(n)t değil onnar şeerden geliyoru zati bizim de şeerli halımız yok öğretmen çocuğuna benzer durum asla “ortakçılık” desem olmaz dedemden yani ayrıldık yanisi şu ki; daha ortakçılık başlamadı “zati öküzleri vermezse bu iş yatar” deyo bobam, halalarımın “gönü olmaz” deyoru anam.. hay bu ileşberliğin.. değil de ötekinin.. adam da beni bir göz hapsine almış ki soluk alamıyorum, şakaklarımdan aşşa(ğı) ter boşandı sovuk sovuuk.. ooofff ne olursa olsun anasını satayın babamın yıl boyunca olmasa da yaz boyunca, her fırsatta pirinden başlayıp, yeline ya(ğ)mır dovasından başlayıp seline kadar sövdüğü “ileşberlik”ten başka aklıma bir şey gelmeyo bunu arkadaşlarım da benden beklemeyo amma naçar en sonunda ne olusa olsun anasına satayın öyle de böyle de sıra dayağından geşcez nasıl olsa sayemde arkadaşlar da.. emme mahanası ben olmuş olcan işde.. yüzüm kıpkırmızı meyuuus ve usulca “-ileşber”dedim sırtım üşüdü, gışın dağda hatıla düşmüşün gibi ala-ıslak titredim. hinci bile içim titiredi valla.. Resim için Sn Ak’a teşekkürler |
Yüreğine kalemine sağlık üstad
Yürek sesin susmasın
____________________________________________Saygılar selamlar