10
Yorum
25
Beğeni
5,0
Puan
3355
Okunma
Dilek çeşmem, Ganj nehrim, akan yüzüm
gördüm ki değişen hüznümün aynası
ayn sen, lâl ben
derlendim toplandım, dünya oldum.
ruh geçmişe tanıdık, geleceğe yabancı
içinde çok söz bilinmezli denklem
gözlerinde gülen h(g)ecen oldum.
sarılıp kollarından arşa uzandım
bitmeyen mum, dinmeyen ateş oldun
eski bir şarkının dilinde nağme
“sen bana geç kaldın, ben sana erken
”soyunsun gün, sarsın geceler, vaktimiz varken”
iyi de düne ne oldu?
süzüldü geceden yıldız sağanağı
inceden inceden
haziran mezar oldu…
düş eşiğim, rüya kuşum, ömür yoldaşım
ayıldım harap oldum, soldum kül.
baktım ki ağlıyor Haliç, yanağında bulut
İstanbul’un alnında terlemiş o günlerin izi
ayakucumda duruyor terliklerin gelirsen
açılır düşlerimin mühürlü izi
kapa gözlerini bil ki bir yunmalık zaman
bulur ruhlar kendine benzeyeni…
Neslihan Yazıcılar
16/11/2013
5.0
100% (26)