Hümanizm, nasyonelizmin tam tersi olan ve sadece bir ırkın insanını sevmek değil, tüm insanları ayrım gözetmeksizin sevmektir. Adının Türkçe anlamı insancılıktır (human).
Hümanizm insanın kapasitesine iyimser yaklaşır, bunun yanı sıra insan doğasının tümüyle iyi ya da tüm insanların hümanizmin savunduğu ussalcı ve manevi değerlere ulaşabileceğini savunmaz. Bu hedef birey için azim ve diğerlerinin yardımını gerektirir. İnsanın gelişimidir hümanizmin ereği, bütün insanlar için hayatı daha iyi yapmak. Hümanizm güzel şeyler yapmaya, şimdi ve burada iyi yaşamaya ve geleceğe daha iyi bir dünya bırakmaya yoğunlaşır.
Otoriteyi ve aşırı şüpheciliği de reddederken, kaderin olaylar üzerindeki etkisini kabul etmez. Doğrunun ve yanlışın bilgisine kişisel ve ortak bilincin en doğru biçimde algılanmasıyla ulaşılabileceğini savunur.
İki değirmi sevdaydı zaman kırık testiden içerdi suyunu!
iki geçişli candı han nereye saklasa göbek bağını yazgıdan geçerdi insan.
… ne ilk nefeste seçti ne de sonda yaşam hakkını sadece insandı bu çavlanda su aktı buldu yolunu.
göremeden gerçek renkleri dokunamadan gönlüne simsar oyunların kurbanı ve ne ilkti ne de sondu kuralları koyanda yıkanda aynı ruhtu.
nerede doğdu kandan çıkan hangi neslin soyu hepsi aynı dölün kuyusu çark etti suyun yönü nefretle irkildi dünya duruşu karıştı doğusu, batısı dikte edildi yalanlarla doğru!
t/ürktü, k/(d)ürttü nice yılanın kuyruğu birbirine karıştı dünya kuru!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
farklılıklardan çekinmeden,ötekileştirmeden bir arada yaşamak zor zanaaat,,herkesi biz gibi görmek istersek,diğerleride kendileri gibi görmek isterler lakin bir arada yaşama arzusunun olmadığı yerde iki kere düşünmeli,,
şirin finalindeki türk ve kürt ayrımından yola çıkarak yorum bıraktım.siz insanların ayrımclığına karşı yazdıysanız bende katılıyorum demek istedim yorumumla.önce insan olarak bakıyorum ama kendi topraklarımda..diğer ülkelerinsadece çocuklarına aynı düşünceyle bakabiliyorum.
şirin finalindeki türk ve kürt ayrımından yola çıkarak yorum bıraktım.siz insanların ayrımclığına karşı yazdıysanız bende katılıyorum demek istedim yorumumla.önce insan olarak bakıyorum ama kendi topraklarımda..diğer ülkelerinsadece çocuklarına aynı düşünceyle bakabiliyorum.
Aslında bu tehlike şiirde de var. ŞAİRSEVMEZ ŞİİRSEVERLER bu biraz daha yumuşatılmış hali, şiir yazan birçok kişi sırf düşüncesinden dolayı şairi de şiirini de redediyor böyle bir mantıkla yürüyor herkes. Benim şairim değildir diye bir mantık yürütülür. O da öyle işte Neslihan, benim insanım değil diye yola çıkılıyor. Peki sen kimsin, senin insanın kim diye sorarlar adama. Milletini sevmeyen insanı Atatürk de sevmezdi zaten.
Toplumsal şiirleri seviyorum, belki de esas dediğimiz şiirler onlar. Kutlarım seni.
Kuran'a göre insan acelecidir; sabırsızdır; çabuk şikayet eder. Nankör, mala ve menfaatine düşkündür. Minnet duygusundan tamamen uzak olan insan, bağımsızlık dürtüsünün etkisiyle kendisini Tanrı yerine koyabilmektedir. Ancak gene Kuran'a göre insan, yaratıkların birçoğundan üstün kılınmış, yaratılış amacı gereği bir takım özellikler de kendisine verilmiştir. Öncelikle insanın Yaratıcı'dan bir mesaj alabilmeye layık görülmesi, yani vahye muhatap kılınması, kendisine verilen üstünlüğün ve değerin bir göstergesidir.
Kuran'da çoğu ayet, insanın ruh durumunu ve Allah'la olan ilişkisini anlatır. Kuran'a göre insan, varlıkların birçoğundan üstün kılınmıştır. Peki, Kuran insanı nasıl tanımlar? Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği Bölümü öğretim görevlisi Dr. Mehmet Şanver, yaptığı çalışmada Kuran'ın insanı nasıl anlattığını, Kuran'a göre insanın zayıf ve güçlü yanlarının neler olduğunu araştırıyor. Dr. Şanver'in çalışmasının geniş bir özeti ise şöyle:
İnsanın yapısı, kötüye, iyiye eğilimli ve zihni yeteneklerle donatılmıştır. Kuran insanı eğitirken prensip, gaye ve metodlarını bu yapıya göre ayarlamakta ve temellendirmektedir. Kuran her insanın yaratılışta bir 'fıtrat' ı (arzuları, kabiliyetleri, ihtiyaçları, zaafları) olduğunu ve bu fıtrat üzere yaratıldığını bildirir.
Kuran, Rum suresi 30. ayette "Sen yüzünü hanif olarak dine, yani Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış ise o fıtrata çevir. Allah'ın yaradışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler" şeklindeki ifade ile, dini anlarken ve anlatırken tutulması gereken en doğru yolun, insanın yaradılışında var olan değerlere yönelmek olduğunu ve insan doğasının özelliklerini araştırmanın gerekliliğine de işaret ediyor. İnsanı tanımadan ona yönelik bir takım faaliyetlerde bulunmak, bilinmeyen ve tanınmayan bir yola kılavuzsuz çıkmak gibidir. Dolayısıyla tebliğ, öğretim ve eğitimde de insan fıtratının dikkate alınmak zorunluluğu vardır. Örneğin, insan unutkan yaratılmışsa ondan hiç unutmaması beklenmemelidir. Bunun için Allah insanları unuttuklarından dolayı sorumlu tutmamaktadır. Yani O, insana yetenek ve eğilimlerine göre hitap etmektedir.
Kuran, toplumun huzurunu ve disiplinini sağlamak için koyduğu kurallarda insan psikolojisini ve biyolojik varlığını daima göz önünde bulundurur ve insana mutlaka alternatifler sunar. Akıl, insan doğasına uygun bir tebliğ ve terbiye sayesinde kötülüğü bırakır ve iyiliğe yönelir. İnsan ve insanın tanıtılması konusu Kuran'da geniş yer tutar. Kuran'da insandan bahseden pek çok ayette onun yaratılış sürecinden, psikolojik hallerinden, insan fıtratının değişen ve değişmeyen yönlerinden söz edilir. Bu suretle insan bu konularda düşünmeye davet eder. Yaratılışın nereden geldiğinin bilincinde olan insan, Yaratıcı'dan gelecek tebliğ ve davete daha elverişli ve hazır yapıya dönüşür. Böylece bir anlamda Allah ile insan arasında bir iletişim koridoru oluşur.
İnsan beden ve ruhtan oluşmuş bir bütündür
nasil yönlendirirse ruhu öyledir yaşam tarzi insan insanlıktan çıkarsa düşünmeden ayırt eder insanliği kimse kimseden üstün olamaz üstün olan insan ALLAHA NE KADAR YAKİNSA OKADAR ÜSTÜNDÜR
meshep ırk renk dil hiçbir düşünce üstün yapamaz insani insandan
Merhabalar, Dinsiz çok insan tanıyorum dindarım diye geçinen insanlardan daha dindar. Ve Kuran_ı öne sürerek ayrımcılığa girmişsiniz.
Peki diğer dinlerde olan insanlara çifte standart mı uygulamış yaradanımız.
İşte ayrımcılıkla geldi bir cevap daha, Hristiyan, Musevi yada diğer dinlere mensup olanların hepsinin açılımı Allah yolunda olan demektir.
Siz Hristiyan olarak doğsa idiniz be seferde Kuran'a inananları mı yanlış olacaktı. Evrensel düşünmenizi yeğlerdim her olguyu dine bağlamamanızı.
Diğer kitaplarda dahil olmak üzere bilgi ve tarih kitabıdır ki olan olayların insanları algılayabilmesi için kayda alınan yaşanılmış bilgilerdir ve örneklemedir anlayabilene... Bu nedenle şiir altına aldıklarınız taraflıdır yorumunuz sadece bilgilendirmedir ama yeri burası değildir.
Kim ki düşünebilen kuldur ve doğru yoldadır her kes yaradının yanındadır. Diğer dinde olan insanları ne yapacağız çöpe mi atacağız... Saygılarımla, şiirle...
Merhabalar, Dinsiz çok insan tanıyorum dindarım diye geçinen insanlardan daha dindar. Ve Kuran_ı öne sürerek ayrımcılığa girmişsiniz.
Peki diğer dinlerde olan insanlara çifte standart mı uygulamış yaradanımız.
İşte ayrımcılıkla geldi bir cevap daha, Hristiyan, Musevi yada diğer dinlere mensup olanların hepsinin açılımı Allah yolunda olan demektir.
Siz Hristiyan olarak doğsa idiniz be seferde Kuran'a inananları mı yanlış olacaktı. Evrensel düşünmenizi yeğlerdim her olguyu dine bağlamamanızı.
Diğer kitaplarda dahil olmak üzere bilgi ve tarih kitabıdır ki olan olayların insanları algılayabilmesi için kayda alınan yaşanılmış bilgilerdir ve örneklemedir anlayabilene... Bu nedenle şiir altına aldıklarınız taraflıdır yorumunuz sadece bilgilendirmedir ama yeri burası değildir.
Kim ki düşünebilen kuldur ve doğru yoldadır her kes yaradının yanındadır. Diğer dinde olan insanları ne yapacağız çöpe mi atacağız... Saygılarımla, şiirle...
t/ürktü, k/(d)ürttü Türkiye'nin şu an ki konumuna enteresan vurgu. ******************** diğer iyi niyetli önerileriniz; dünya kardeşliğini keşke her ülke uygulasa bir biz uygulamışız anlamı var mı?tebrikler
"Dünyada nice diller var, nice diller, Ama hepsin de anlam bir. Sen kapları, testileri hele bir kır, Sular nasıl bir yol tutar, gider. Hele birliğe ulaş, hır gürü, savaşı bırak, Can nasıl koşar, bunu canlara iletir." (Mevlana)
adem'den olma havva'dan doğma cümle kardeşlerimizle şu üç günlük dünya evimizde içimizde merhamet gönlümüzde sevgi barış huzur mutluluk içinde tamamlayalım göz açıp kapayıncaya kadar geçecek olan o üç günlük süreyi alnımız ak yüzümüz pak ..
hayata ne güzel armağansın iyi ki varsın Neslihan'ım..:) tebriklerim hayata kattığın sevi yürekli hümanist eşsiz cümle güzelliklere... sevgim saygımla hep selamlar...
"Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, Yok mu altından gümüşten bir kurtuluş" Hz. Mevlana.
1207 yılı doğumlu Hz. Mevlana aşkla gönül gözüyle mana boyutundan okuyordu kendini “ikra” emrinin özünce okuyordu eriyordu hakikatin sırlarına örtüyordu kusurları gece gibi adildi herkese güneş gibi tevazu doluydu toprak gibi cömertti akarsu gibi...
Bizler kapamışız gönül gözünü gözler kör bakışlar kusur aramaya yönelik kendimizden bihaber maddeye esir bencilce bir yaşam ve kaçınılmaz üzüntüler..:(
"Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, Yok mu altından gümüşten bir kurtuluş" Hz. Mevlana.
sana katılmamak ne mümkün sanırım iç karartan tv gazete terk noktasında ama inanıyorum ki eninde sonun da aklını başına toplayacak insanoğlu..
güzel gönüllü insanlarla onların eserleriyle anlam kazanmakta hayat sizler gibi iyi ki varsın iyi ki varız NesliCan’ım.:)
Sevgili Sabiha, 1207 yılı doğumlu Hz. Mevlana bunu görebilmişti ve yıl 2011 de biz hala neyin kavgası içindeyiz. Neden ayrımlarla uğraşıyoruz.
Neden yetmiyor hayatın içindekiler, sorularım ömrümün sonuna kadar cevapsız kalacak ve daha da kötüye gidecek korkusu içinde yaşamı iğreti geçiriyorum.
Yaklaşık 10 yıldır Tv seyretmiyorum çünkü artık gücüm kalmadı çirkinlikleri seyretmeye.
Sende iyi ki varsın ve bizim gibi düşünenler ne kadar çoğalırsa inanıyorum ki hayat o kadar yaşanır hale gelecek.
"Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, Yok mu altından gümüşten bir kurtuluş" Hz. Mevlana.
1207 yılı doğumlu Hz. Mevlana aşkla gönül gözüyle mana boyutundan okuyordu kendini “ikra” emrinin özünce okuyordu eriyordu hakikatin sırlarına örtüyordu kusurları gece gibi adildi herkese güneş gibi tevazu doluydu toprak gibi cömertti akarsu gibi...
Bizler kapamışız gönül gözünü gözler kör bakışlar kusur aramaya yönelik kendimizden bihaber maddeye esir bencilce bir yaşam ve kaçınılmaz üzüntüler..:(
"Kır oğul zinciri; hür gez, hür konuş, Yok mu altından gümüşten bir kurtuluş" Hz. Mevlana.
sana katılmamak ne mümkün sanırım iç karartan tv gazete terk noktasında ama inanıyorum ki eninde sonun da aklını başına toplayacak insanoğlu..
güzel gönüllü insanlarla onların eserleriyle anlam kazanmakta hayat sizler gibi iyi ki varsın iyi ki varız NesliCan’ım.:)
Sevgili Sabiha, 1207 yılı doğumlu Hz. Mevlana bunu görebilmişti ve yıl 2011 de biz hala neyin kavgası içindeyiz. Neden ayrımlarla uğraşıyoruz.
Neden yetmiyor hayatın içindekiler, sorularım ömrümün sonuna kadar cevapsız kalacak ve daha da kötüye gidecek korkusu içinde yaşamı iğreti geçiriyorum.
Yaklaşık 10 yıldır Tv seyretmiyorum çünkü artık gücüm kalmadı çirkinlikleri seyretmeye.
Sende iyi ki varsın ve bizim gibi düşünenler ne kadar çoğalırsa inanıyorum ki hayat o kadar yaşanır hale gelecek.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.