Her Mezar Boşlukta Yürüyebilir
arkamızda bir uçurum ve deniz ve umutları var
başını saklayıp maviliklere batan bir geminin meltem kokulu bacasında balıkları dinliyorduk dalın en ucuna geldiğimizi ve tam o anda unuttuğumuzu her mezar boşlukta yürüyebilir göğsüne sığan bir sevgiden fazlasını düşünürken rüyanızı esneten o hıza batan gözleriniz midir hakikatı yutan sözleriniz mi ördek tepside kalsın ihtiyar dua etsin silahlarınız bozguna uğramış ordulardan farksız siz uyurken nice zaferler kazanmış ağaçlarınız nefret ediyor sizden ensenize sokulan kızıl pelerinli kadın tatlı bir dokunuşla sizi gizlice sevecek olursa esenliklerini tanımıyorsunuz hemen karar vermeyin bütün laleler güzel ve bütün geçmişler gibi hoşça kal diyebilirler çok çekmiş üzgün acısına dayanamayıp onu boğmayı düşünüyor sanki hoşuna giden bir oyun tasarlanmış karnaval geceleri kırmızı mor olana dek lütfen daha çok sıkınınız öpüşerek başlamayalım yeniden gördün mü sevgililer nasıl savaşçı çarpışan bulutlar önce beyazdı sonra kanayan dudaklarıyla nefreti uzatılar yağmurun göz yaşlarını içmeyen var mı. |
tatlı bir dokunuşla sizi gizlice sevecek olursa
esenliklerini tanımıyorsunuz
hemen karar vermeyin bütün laleler güzel
ve bütün geçmişler gibi
hoşça kal diyebilirler...
Evet hoş/ça kal derler... ihtimali yok bunun...
Sahi hoş/ça kal ne demekti... bilmiyorum...
Bu şiir ile uyuyabilir miyim?