Yorma Boşuna
Her vakit aklıma takılıyorsun,
Hayalen karşıma dikiliyorsun, Yaş olup gözümden dökülüyorsun; Dönmüşsen vefasız, gurbet kuşuna, Durma, dön gel demem, boşu boşuna! Düşünüp, taşınıp, etrafa bakın, Gönül nazarında, kim sana yakın? Geleni, geçeni, durdurma sakın! Duyarsan hâlimi, gitmez hoşuna, Sorma beni, sorma, boşu boşuna! Dizlerimin feri, kaçmadı değil, Rengim safran sarı, uçmadı değil, Bu can hasret zehri, içmedi değil; Aklar dolmuş, sakal-bıyık, kaşına, Görme hani, görme, boşu boşuna! Mağrur bir dağ gibi, yalnız kalayım, Dertlerim çığ gibi, nefes alayım, Uzanıp karlara, düşe dalayım; İçimin yangını, vurur dışına, Sarma beni, sarma, boşu boşuna! İrtifa kaybettim, yoktur düzenim, Bilsen senden gayrı, yoktur üzenim, Ey hazalım, mahmur mahmur süzenim! Gözlerin bağrımı, dizmiş kurşuna, Vurma beni vurma, boşu boşuna! Tadı yok bir şeyin, düşmüşsek uzak, Hayat kör bir kuyu, gün, ay, yıl, tuzak, Ömür rüzgar gibi geçen bir kızak; Ne kaldı şurada, altmış yaşına? Yorma beni yorma, boşu boşuna! Her şey zamanında, yerinde güzel, Sevda yüreğinde, derinde güzel, Gül, yitmeden önce, dirinde güzel; Ağlayarak gelme, mezar başına, Derme güller, derme, boşu boşuna! 24.12.2024 Muhittin Alaca |