Yol
Bir kapı kaç defa aşındırılır, bilmem.
Açılmayan kapılar kırılır mı? Yoksa kapıyı açmayana mı kızılır? Fırına ateş, ateşe ekmek lazım pişmek için… Pişmeyen ekmek mi ola? İzinsiz çıkılmaz hanelerden, çıkıp düştüm yollara. Yol beni adam eder, zannettim. Huysuzlanan küheylan gibi koşarken oradan oraya… Emir sultandan gelir; “at koşa koşa çatlar… Öğren! Bir şeylere yetemeyeceğini” Sonra tamam edilecek sohbetler kalmıştır, ortada. Oysa bir daha yüz yüze gelmeyecek insanlar vardı. Arayıp bulamadığımız, bulduğumuzu zannettiğimiz… Özlenen şey sohbetti… İkinci bir emir verdi Sultan; Sevdiklerinden ölenler var mı? Var. Ölecekler var mı, sen dâhil? Var… Deden de öldü. Evet, Muhtemelen dedenin babası da öldü… O zaman ibret almaz mısın? Ismahan ÇERİBAŞI |