İncinim
Gönlümdeki huzurdan yüzüm haberdar olurken
Yüzümdeki dağınıklıktan elimin haberi olmuyor Eli olanların El olanların da olmuyor Dilim haberdar En ufak bir duygu kıpırtısında Dökülmeye hazır kelimeler Ellerim habersiz Her zamanki gibi Ne yazdığını bilebilseydi Daha anlamlı olurdu bu tür yaşamak Akşamlar daha bir uzasa yanındayken Gölgem yetişemez ki boyuna, boynuna Kokum erişir: en hızlı iletişim aracı Bir toprağım Kendi ölümü taşıyorum Yüzümdeki hüzün bundan Doğdum doğalı bir ölüyü taşıyorum Yerleşemiyor hiçbir sevinç gözaltlarıma Kirpiklerimin kenarı hissediyor Gözlerim bulunduğu ortamdan habersiz Uzakta gözlerim Bir yola döküldü Bir gelenin yoluna, beklemekten hiç usanmayacak gibi Zamanın geç vaktine kadar Yollar yorgun Bu yüzden en çok limanları seçiyorum beklemek için Balık denize aitse Bize her yer mavi İnciyim Ruhum kırmızı balık Denizler kadar aidim bu maviliğe Şu durak bir geçse Bekleme durağı Biliyorum döküleceğim Denizin en ortasına İnciyim Dökülemeyen her şey gibi topluyum kendi içimde Saklıyım, ulaşılamayan her şey gibi Ama en derinindedir en değerli inciler Ben kendime yakışmıyorum Sana yakıştığım kadar Yakışsaydım eğer, kendi eksenimde dönerdim Kendimi ezberler, dururdum İnciyim, bunu bir tek sen anlayabilirsin Kendi aynamın yabancısıyım Kendi yalnızlığımın kalabalığı Ezberlenmiş tüm hikâyelere kafa tutuyorum Hangi dilde anlatıyorum seni Dilim yetmiyor Dilsizim, inci olduğum kadar Mühürlendi anlatmak istediklerim En değerli anlatamadıklarım çünkü Sen olunca günlük kullandığım tüm duyularımdan vazgeçiyorum Ruhumu bırakıyorum ellerine, dokun önce Sonra konuş Açıklanabilir belki sabahı olmayan bir gecenin sonunda Belki yeter, yetişebilir ellerimiz Gün doğmadan aydın olur bu sefer sabah Adını değiştirmek istiyorum tüm sabahların Sabah senin yanında aydınlık Parlaklığı yalnızca gözlerine temas edecek inciyim ben Biraz suni kırmızı Denizin içinde her gün birbirine eklenmiş Günü gelmeyince ölmez hiçbir yaratık Ama gün gelmez mavilikte Eklenmiştir tüm zamanlar birbirine Mavi sonsuzluktur ve bu sonsuzlukta kaybolan zamanın herhangi bir yerinde bulunamaz Karanlıkla ışıldayan bir inciyim Parlaklığım da olmasa kül yanığıyım Gizli bir anlaşma yaptım yanıklarımla Yoksa güzelleşemezdim Küller okşayamazdı tenimi Yanarken daha güzeliz Niteliksiz zamanların, kaybolmuş sonsuzluğuyum Değmese yüreğine yanıklarım İncinirim Çünkü İnciyim İncinim İncinirim İki Kasım İki Bin On Üç 11 00 Nevin Akbulut |
sen hiç incinme e mi...
öper abla kül rengi harflerini
şiir şiir yüreğini...
sevgiler selamlar nevinim...