.....zevâl-i aşk
Bir vakt-i zevâlde sadrıma düştü,
Kudret kalemiyle özü sürmeli. Kurulmadık hayal ,görülmez düştü; Kınayanı diyâr diyâr sürmeli. Lütfetmiş bahtıma kaderi yazan. Açtığı gülzara uğramaz hazân. Güzeller güzeli, nâzenin nazan, Aşk ağını ilmek ilmek örmeli. Giydirdi eynime sevda urbası Ab ı hayat doldu ümit kırbası Bir dirhem etmedi gamın torbası Cefâ gülşeninde güller dermeli. Bâd ı sabâ ile gelince dâvet, Kalmadı sinede eridi kasvet. Ne verse eyvallah,ne derse evet. Hüzünü haz edip ömre sermeli. Âlemi veçhine eylemiş nikab. Onu vasfetmeye acizdir elkab. Sabır bucağıdır âşığa merkab, Baktığı cihette yâri görmeli. Akıl firâr edip baştan gideli, Görenler dese de divâne,deli, Emsâli bulunmaz yoktur bedeli, Bir değil, yâr için bin can vermeli. Ahd ü peymânında durmalı âşık. Zamanı vuslata kurmalı âşık. Hedefi ıskasız vurmalı âşık. Oku yerleştirip,yayı germeli. Bu fani baharın solarken bağı, Beden ikliminin geçse de çağı, Sadakat yurduna kurup otağı, Âlem i ukbâda vasla ermeli. Yâr dedikçe varsın sinem yarılsın. Noksanlarım mihnet ile arılsın. Aciz bedenime kefen sarılsın, Dünya defterini aşkla dürmeli. Şah-ı dilarâya kul oldu diye, Aşkın pazarında pul oldu diye, Ayaklar altında çul oldu diye, Günahiyi taşa tutup yermeli! Günâhi Ahmet İslamoğlu |
Esen kalın hayırlı ramazanlar