Geçerken
kanatları kırık kanarya sustu
gözlerinden vuruldu kartal arslanın pençesi düştü dağ kayasız kaldı tanrılar düş kurmaya başladılar imkan/sızım bırakmam yokluğunu... annemin saçları gibiydi pazar günü ağaçları öyle üstüme eğilen bir koku yapraklarda bademlerin yanından geçerken son sesi bir ilkyaz kelebeğinin senin beni çağıran sesin... burda zamanın hükmü yok uzak köylerle bir susar gözlerin bile bilsen kızıl bir yansıması olur göğün denizde öyle kabullenilmiş hüzünler çöker güzelliğine düşlerinin... akşama yakışan yağız bir acıdan kaldım tüm mevsimlerim lekeliydi kaba unutmalardan sevmeye sadece başladım voltasız bir tutukluluktu kimliğim aşk tarihsiz sevgi yorumlu ortasız ikisinde de yokum sendeyim ben... kağan işçen... |