İşaret Levhaları
İşaret levhaları;
Hiçlik kokar naçarı kesik evlerde hayat! gülüşler hüzünlü,göz yaşları taze, yemişleri küflü,ekmekleri bayat, bir kere olsun doğrulamaz,şaşmıştır şiraze. . Hep biriktiriken bölük pörçük edevatı, takım taklavat kırık dökük,perdesi sökük, yaraları dörtdörtlüktür,dört başı mamur, ele yağarken çölde yağmur... suyu başkasına kalır,ona çamur! . Güneş doğarken batar ona, daha ağarmadan gün, gece karanlığa dönerken katran karası gecelerde, ay aydınlatırken ortalığı,ziyası kendinden medfun, ferfecir okurken telaşla zevat,o hecelerde... . Hayat öylede böylede geçerken ağır ağır, diller lal,kulaklar sağır, başkaları götürürken tonluk yükleri amuduyla hafif, kendini bile taşımaktan aciz külfeti ayaklarına ağır, . Sarpa sarıyor günler, dişliler acımasız, koca koca yalanlar geçiyor küçücük kevgirden, masumlar unufak,saflar açıldıkça açılıyor günahsızlar korumasız, vuruluyor insanlık ta şakağından,kör bir kurşun fırlıyor demir delikten, . Sanmaki bu devran sürer hep böyle,bir elin yağda bir elin balda, hiçlik kokan,küf kokan,yalnızlık ve yokluk kokan haneler tükenmeden, merada kuzular,havada turnalar,serçeler şakımadan dalda, elini çabuk tut derim,köz küle dönmeden,son ocak sönmeden, , Ve şiirler biterse savaşlardan önce, resim yapmayı bırakmazlarsa çocuklar öldürülen babalarını, ne sen savaş kazanabilirsin,nede tüccarların... unutma!!!’’Savaşın bir tek galibi vardır,oda savaştır’’ yol bir,Hak bir,beraberce yaşamanın yoluysa BARIŞTIR... yunus ça./ |