3
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2314
Okunma

Neden yavuklusunu kaybeden
Taze gelin gibisin deniz
Eleme boyanmış o bal gözleriniz
Sen ki aykırı suları taşımazdın bünyende
Neşe anlamını bulurdu sende
Oysa akışın mutluluğa değil miydi
Yüzüstü bırakıp giderken beni
Minik adımlarınla ateşe yürümüşsün
Ateşe el vurup ölümü düşünmüşsün
Şayet nerden bilebilirdin
İbrahim’i nefes taşıdığını
Cücesi şöyle dursun
Devasa ateşlerin seni yakmayacağını
Uysal bebekler gibi duruldun deniz
Gıcırtısına rağmen dünyanın
Azap yağmurları düşerken üzerine
Rengini yitirmeden
Maskeni de düşürmeden
Aktın bilmediğin diyarlara sebepsiz
Ağıtlar yakılır koptuğun bu topraklarda
Karalar bağlanır
Dilek ağaçları kurur
Aşığın telinde gözyaşı durur
Dalgalandığın yüreğimi
Bir susuşun bir de kolay unutuşun vurur
Bu yürekte değil bir damlacık su
Koca ummanlar kurur
Bahtsızlığım çalınmadı ya yüzüne deniz
Biz Haşim’in nesli
Gecenin adamları
Melali sevenleriz
Bahtı çul diye toprağa serenleriz
Vardığın yerleri menevişler bürümüş deniz
Dalgaların vurmuyor beklediğim kıyına
Işıltısını bulmuş anlaşılan gözleriniz
Huzuru mayalamış marazlı ruhuna
Boğmuş oyalı tebessümlere şüphesiz
Haykırsam avazıma konar mı turnalar
Hançeremde biriken gam
Yakmaya başlar alemi azar azar
Kalan ağlar giden ağlar araftakiler ağlar
Ağlar avazımı taşıyan sütten ak turnalar
Ağlar kıyında bekleyen çaresiz sevdalılar…
5.0
100% (8)