BİLİRİM
Çarçur etme akıp giden zamanı ey gönül
Nakittir bu vakit Başa düştükçe ateş böcekleri Keşkelerin büyüyecek Bir adım yürümeyeceksen tozlu yolumdan Hüküm sürmeyeceksen kahve gözlerimde Göğsümdeki sancılarını sök de git Bütün kutsallarıma yemin olsun ki Ipışıl yüreğin nazlı gelindir Nazın gamlı sazın hazin dilidir Süzülür kulaklara serilir yüreklere Dökülür gözlerden yarsız kucaklara Fikrimdeki eskiyen yüzün gibi Keder olup yapışır başı dumanlı aşıklara Gün dönüyor yine Bak semanın kargaşasına Fener alayını andırıyor renkler Puslu sarı sırt vermiş pembeye Akşam indikçe çıplak dağlara Mora kesiliyor mavi düşler Umudun tahtına kurulmuş öksüz bir yüz Hasretini bitirecek selamını bekler Ve bitsin artık Çatlayan gönlüme Tuz biber olan bütün dertler Ruhunun koca düğümlerine inat Küçücük mutluluksun Zamandan arta kalan Telinden tırnağına yekpare aşkken Hem bütün saatler sevdayı gösterirken Ölümü dilemek nedendir Yüreğinden aşkı sürüp sürgünlere Azrail’e göz kırpmak Katıksız sevgindendir Bilirim,kabullenmem Kabullenemem... |
Şiirde anlaşılır bir konu ve akıcılık okuyucuyu da yormaz, ne denek istediğini de doğru bir iletişim yoluyla okuyucuya iletir.
Bu şiirde de aynı ahenk ve doğru iletişim yolunu gördüm.
Tebrikler Ahmet bey.
Yüreğinize, kaleminize sağlık. Selamlar.