Tekaüt Mehmetkelamın en zor yerinde iki büklüm olmuşum! ar çivisi sökülmüş hayatın. tuzlu sularda boğulmuş iç sesimiz! anasının örekesi ahlak kumkuması mıyız? şeytanın zapturapta aldığı, çocukların tükürdüğü, bozuk bayram şekeri… kimin pasını aldık canımızla? hangi kiri yunduk dere kenarlarında tokmakla? ya da hangi keşkeği nasırlı ellerle! emek; günebakan çiçeği. kul mu olduk Anadolu’ya? kan mı verdik? top mermisi mi yedik? ve kasıklarından kesilmiş bacağı tekaüt dedemin! madalyasını satarlar pazarda. ben de utanmadan; ahkam keserim mısralarda… hidayet dal/can sokağı lambaları |