Hatalarımı düzelten kimse uşağım bile olsa efendim olur. -- goethe
Turgut GÜLER UZDU
Turgut GÜLER UZDU
@turgut-guler-uzdu

Leyla ile Mecnun

21 Eylül 2013 Cumartesi
Yorum
Şiirgram

Leyla ile Mecnun

1

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

4693

Okunma

Leyla ile Mecnun

Leyla ile Mecnun

LEYLA VE MECNUN
(Manzum Hikâye)


Derler ki sıcak bir iklimde sıcak bir gün
Baba adayında heyecan doruklara vurmuştur
Edilen dualar gökyüzüne yükselmiş
Kurban ve adak sesleri arasında
İlk oğlu doğmuştur

Sevinç dalga dalga yayılır kabilede
Üflenir zurnalar çalar davullar
Ezan okunarak kulağına adı Kays konur
Baba emreder, haber götürsün dört bir yöne
Yayalar, atlılar, allara bürünsün bütün telli turnalar
Fısıltılar yayılır kulaklara
’Kabile reisinin oğlu olmuş
Şerefi sofralar süsleyecekmiş
- Oğlanın adı ne? Adı ne? Adı ne?
- Adı Kays konmuş! Adı Kays konmuş! Adı Kays konmuş! ’

Dört bir yandan kıymetli misafirler
Gelip ziyafete, oturmuşlar
Hediyeler yayılmış dört bir yana
Bütün fakir fukaralar
Karınlarını bir güzel doyurmuşlar

Gün düne düşmanmış
Dün olup kovalamış kendini
Kays güzel bir bebekken
Koşmuş, oynamış
Düşüp yaralamış bedenini
- Sürme çekilsin gözlerine! , demiş baba
Emir yerini bulmuş
- Okuma yazma bilecek yaşa geldin! Diyerek
Elinden tutmuş gururu Kays’ın
Saçı sakalı ak, bir nur yüzlünün karşısına oturtmuş

Utangaçlık damlamış ilk anda yanaklarından
Her gün yeni şeyler eklenmiş söz öbeğine
Etrafına bakarken bir köşeye atılmış mahcubiyet
Bir çift göz görmüş
Asılı kalmış ruhu, beyazların ortasındaki göz bebeğine

Gidip tanışmış usulünce, sessiz
Adı Leyla, başka bir kabile reisinin kızıymış
O günden sonra elinden tutup
Onunla koşmuş
Düşüp kalkmış
Dizlerinde her defasındaki aynı sızıymış


Ateşler sarmaya başlamış elleri
Günler, aylar ve yıllar iyice bağlamış birbirini
Bakışlar, ’Leyla Kays’ a âşık! Kays Leyla’ya.’, derken
Leyla’nın annesine bir dost buyurmuş:
- Duydun mu söylenenleri? ”

Kaşlar çatılmış annenin
Surat asılmış
En sert çelikle duygular dövülmüş
- Bir daha Leyla Kays ile görüşmeyecek!
Onun olduğu yere de gitmeyecek! , diye
Yasaklar koyulmuş

Kays göremeyince gönlünün sultanını
Tanıdığı herkese yalvarmış
Leyla’sız yaşayamayacağını anlatmış
Demişler: " Çok da çirkin!"
Sakın, demiş
Sakın benim gözümle görmeyin

Çaldığı bütün kapılar yüzüne kapanınca
Hıçkırmaları değersizleşmiş
Omuzları çökmüş
’Her şey anlamsız Leyla’m olmayınca.’, diyerek
Düştüğü çöllerde ’Mecnun’ diye anılmaya başlanmış

İnlemeleri kum fırtınalarına hükmetmiş her saniye
Aynı yerde Leyla’sız duramıyormuş
Büyüklü küçüklü vahalarla tanışmış
Kervanbaşları derdine ortak
Palmiye gölgelerinde
Develer, kuşlar, çiçeklerle arkadaşmış
Bazen türkü olur inlermiş:

Ben hasretim allı güle
Yokluğuna dayanamam
Cehenneme konsam bile
Bundan fazla da yanamam

Anan benim başım tacı
Ayrı kalmak büyük acı
Esirgeme ver ilacı
Daha fazla dayanamam

Kara gözün görmez isem
Yürüyüşün süzmez isem
Leylam’ elin tutmaz isem
Daha fazla dayanamam




Mecnun olup düştüm çöle
Kurtla kuşla haber eyle
Bana aşkın hemen söyle
Daha fazla dayanamam

Bazen şiir olur yankısını dinlerdi

Dolaşırım yana yana
Söylen bana ben neyleyim
Gözüm buldu gönlüm sevdi
Söylen bana ben neyleyim

Ahu ceylan benle gezdi
Muradımı felek sezdi
Yanağıma inci dizdi
Söylen bana ben neyleyim

Çölde gece soğuk olur
Şafakları soluk olur
Tek yatağım kovuk olur
Söylen bana ben neyleyim

Mecnun olup benden kaçtım
Hiç doymadım sana açtım
İçerimi Rabb’e açtım
Söylen bana ben neyleyim

Gözyaşları damladıkça toprağa
Toprak emmiş sanki acısını
Çamur deyip basmadığı yerlerden
Benzersiz güzellikler fışkırmış
Şafaklarda seyretmiş çiçeklerin açışını

Çeşit çeşit böcekler
Kimi geceye dost, kimi gündüze
Vücutları, ayakları, akılları
Hayran olmuş Yaratan’a
Bakarken sudan akseden yüze

Kaş, teri bırakmazmış göze insin
Kirpikler kum taneciklerini
Daha neler görmüş neler
Her şeyde bulmayı başarmış
Güzel sebepler

Gerçek aşk doğmuş artık içine
Leyla’dan başka, Leyla’ dan büyük
Ruhuyla bakıp, ruhuyla görmüş her şeyi
Zerrelerde bile Allah’ı bulmuş
Gördüğüne gülümsemiş
Allah, kâinattan büyük

Şiirler söylemiş, topladığı dizlerine sarılıp
Ahular, ceylanlar teselliye koşmuşlar
Mehtapları, gözleri yaşlı atlatmış
Bulutları seyretmiş nadir zamanlarda
Çare arayıp bulmuş sonunda

Dostları gidip babasıyla konuşmuşlar Leyla’nın
Doğduğu günün sevincinden hatıraları
Kays’ın babasını gece gündüz üzmüş
Kim bilir neler ummuştu
Oysa kara gözlü oğlu
Şimdi bir mecnun olmuştu

- Geciktin istemekte Leyla’yı, dediler
- Zararın neresinden dönersen kârdır

Düşündü Kays’ın babası bu sözleri

- Gidip isteyelim, dedi
- Tek çaremiz bu, aşikârdır

Haberciler haber götürmüşler Leyla’nın babasına

- Kays’ın babası istemeye geliyor
- Leyla yüzünden mecnun oldu ne hallere düştü
- Dünyalar yakışıklısı genç
- Aşkı yüzünden mecnun oldu, çöllere düştü.

Leyla’ya haber verdi hizmetçiler

- Hadi gözün aydın dediler
- Kaysın babası seni istemeye geliyor

Aşkı ve heyecanı yüreğinde sarmaş dolaş
Leyla ile birlikte sabahları beklemişler
Nihayet yıllara eş birkaç gün geçmiş
Dünürler gelip babasıyla görüşmüş
Allah’ın emri, Peygamberin kavli...’ diyerek başlayıp
‘Hayırlısı! ’ diyerek bitirmişler

- Olmaz! , demiş Leyla’nın baba
- Duydum ki başka bir aşk bulmuş
- Veremem kızımı, oğlun mecnun oldu, çöllere düşmüş…

Kötü haber tez duyulur derler
Leyla’ da bu haberi tez vakitte duymuş
Toplamış tasını tarağını
Mecnunu bulmak için kaçmış pencereden
Gece karanlığında yola koyulmuş

Aramış, kum tepelerini aşıp, kervanlara danışmış
Sonunda sevinçle Mecnunu görüp, ona kavuşmuş
- Mecnunum ben geldim! , demiş, sarılarak
Hıçkırıklarla birlikte
Yanaklarında yaşlar uçuşmuş
Mecnun şaşkınmış, incitmeden iterek yavaşça Leyla’yı

- Kimsin? Ben seni tanımıyorum! , demiş

Maksadı Leyla’yı üzmek değilmiş
‘Mecnundan Leyla’ya yar olmaz! ’, diyormuş içten içe

- Ben Leyla’nım baksana bana! , demiş Leyla

Mecnun kara gözlerine bakıp Leyla’nın,

- Ben Leyla’mı buldum! Ben Leyla’mı buldum! diye inlemiş.
- Kays’ım, aşkı için çöllere düşenim
- Yüreği benim için yananım
- Kaçtım evden bak
- Bırakmam istersen seni artık
- Hep yanındayım. İzin ver yanında kalayım…

Yalvarmış bütün gece Leyla
Mecnunun gözleri gökyüzünde

- Yıldızları yahut kumları sayabilir misin?
- Ben Leyla’mı buldum evine git
- Sen Leyla’m olabilir misin?

Leyla boynunu büküp
Hüznü almış yüreğindeki yerine
Tekar tekrar süzüp Mecnun’un sözlerini
Son defa gözlerine bakıp yürümüş

Bir rüzgâr esmiş
Kapamış giden ayaklarının kumdaki izlerini
Günler ve geceler boyu
Hıçkırıkla sarsılırken Leyla’nın odası
Kays’ın babasına müjde getirmişler:
Kâbe’ye götürür de Mecnunu
‘Azat et Ya Rab, içimde sana duyduğum aşktan beni! ‘ derse
‘Duası kabul olur.’ Demişler

Adamlar dağılmış çöle
Bulmuşlar Mecnun’u, tıraş etmişler
Sonra eve getirmişler, yıkamışlar bir güzel

- Gidip kurtaralım bu aşktan oğlumu
- Hazırlanın dostlar hemen yola çıkıp
Buyruk yerine getirilmiş, kervan hazırlanmış
Kays’a söyleyecekleri tekrar ettirilmiş

- Allah’ım beni, içimdeki bütün aşklardan kurtar!

Güneş doğmuş, güneşler batmış
Sonunda kervan Kâbe’ye ulaşmış
Dua yerini gösterip Kays’a, herkes dışarıda beklerken
Kays’ı bırakmışlar içeri
El açıp Kays, yalvarmış Rabbi’ne

- Allah’ım, içimdeki sevdayı binlerce kat arttır
- Ve bir an bile bu aşktan ayırma beni!

Sonra Kaysı çıkarmışlar dışarı
Çıkınca derin bir nefes çekmiş Kays
Hemen yola koyulmuş
Bakışlar şaşkınmış ardından mecnunun
Duayı anlamışlar
Bütün gönüller hüzün doluymuş

Her nefeste “Allah! ”, diyormuş
Daha bir mecnun, daha bir âşık
Anlamış Leyla öğrenince durumu
Yitirmiş onu hayatta tutan
Son umudunu

Unutsun diye, Leyla’yı vermiş baba
Damadın adı İbn-i Selam
Adetmiş, gerdek gecesi
Dile gelmeliymiş varsa gizli kelam
Leyla mahcup, yüzüne bakarak eşinin
- Sana bir sözüm var
- Sakın bana elin değmesin
- Nefreti ateşler kadar
- Bana âşık bir peri dolaşır her yanımda
- Seni de beni de hiç üşenmez yakar

Anlamış İbn-i Selam, ses çıkarmamış
Mecnun’u zaten biliyormuş

- Korkma! , demiş Leyla’ya, sen artık bacımsın
- Lakin biz evlendik
- Ölünceye kadar yanımda gül, başımda tacımsın

Alıp yastığını çıkmış odadan
Dokunmamış hiçbir zaman Leyla’ya
Sırrını anlatmamış ne güneşe
Ne de yalnız ağladığı gecelerde
Tek sırdaşı Ay’a

Günler sonra Zeyd
Mecnunun en yakın arkadaşı
Çölde görünce Mecnunu
Leyla’nın düğününü anlatmış
Ve insanlardaki gizli telaşı

Mecnunu sarmış bir pişmanlık
Hemen bir mektup yazmış Leyla’ya
Sitem etmiş, naz etmiş
Yazılanlar Zeyd’in eliyle
Leyla’nın eline gitmiş

Odasına doğru giderken
Sabırsızca okumuş Leyla mektubu

Dostlar haber verdi bana
Gelin olmuş Leyla’m benim
Son mektubum budur sana
Gelin olmuş Leyla’m benim

Çölde senin delin derler
Sevdiceği elin derler
Düşmanlara sevin derler
Gelin olmuş Leyla’m benim

Sanırdım ki bana yazdı
Ona yazmış Yüce Tanrı
Benim boynum çoktan eğri
Gelin olmuş Leyla’m benim

Sana değen el kırılsın
Seni saran bel kırılsın
Koklandığın dal kırılsın
Gelin olmuş Leyla’m benim

Mecnun edip çöle saldı
Feleklerden murat aldı
Beni sevdi bensiz kaldı
Gelin olmuş Leyla’m benim

Gözlerinden süzülen damlalar
Islatırken mektubu
Başı dönmüş, gözü kararınca düşmüş yere

Hemen eşine haber vermişler
İbn-i Selam odasına götürürken Leyla’yı
Mektubu görüp kimse yokken okumuş
Baygın Leyla’yı yatağına koymuş

İki damla gözyaşı süslemiş yanaklarını
Koyup mektubu Leyla’nın cebine
Usulca çıkmış odadan İbn-i Selam
Kimseye görünmeden aşağı inmiş
Odasına girmiş
Hüzün sarmış yüreğini
Gözlerini kapamış

- Allah’ım sen büyüksün
- Beni al, bacım da muradını alsın! , demiş
Kimsenin haberi yokken
Kabul olmuş duası, oracıkta can vermiş

Leyla kendine geldiğinde
Hemen mektubu aranmış
Bulunca sevinmiş hüzünle karışık
Durumunu anlatan satırlar gelmiş aklına
İbn-i Selama haksızlık olmasın diye
Hemen cevap yazmış

Ne elime bir el değdi
Ne belimi bir kol sardı
Ne bir gonca oldum ne dal
Ne de biri gül kokladı

Diyerek bitirmiş mektubunu
Mektup Zeyd’in elinden
Mecnun’a gelmiş
Sitem damlarmış her satırından
Utanmış Kays
İbn-i Selam’a yaptığından

Zeyd bir dahaki gelişinde
Kötü haberi taşımış bohçasında

İbn-i Selam ölmüş
Leyla eve dönmüş
Ağlayarak geziyormuş babasının bahçesinde
Arada kendi kendine
’Mecnun! Mecnun! ’ diyormuş

Sonunda Leyla toplamış son cesaretini
Mecnun’a koşmuş
Mecnun bir başka bağlanmıştır artık Yaratan’a
Leyla’yı görünce:

- Beni unut der, benim Leyla’m var!

Bir Leyla’yı buldum ki
Hem içerimde benim
Hem aldığım nefeste
Kokladığım çiçekte
Nereye baksam O’nu görür gözlerim
Sana dokunursam
Ölür Leylam...

Leyla anlamıştır artık
Geri dönüşü yok
Ermiş biridir Mecnun, feryatları Yaratan’a
Leyla’yı istemez, unutmuştur

Her gece yüreğine saplanır Mecnun diye bir ok
Hayatında artık
Mecnun yoktur, yok

Dayanamamış bu acıya hastalanmış Leyla
Birkaç gün sonra da gelmiş ecel
Açmamak üzere gözlerini kapamış Leyla

Bunu duyan Mecnun
Koşarak gitmiş Leyla’nın mezarına
Ağlamış, ağlamış
Gözlerinden kanlı yaşlar damlamış
Açmış avuçlarını
Leyla’nın mezarının başında

- Ya Rab, bana beden de can da gerekmez artık
- Cananım gitti, cihan da gerekmez artık

Diye bir duaya başlamış
Duası arşı aştığında
Mecnun Leyla’nın mezarını kucaklamış
Ecel gelinceye kadar orada
Leyla’sıyla
Kalakalmış

Birkaç gün sonra Zeyd rüyasında
El ele gezen birilerini görmüş uzaktan
Sormuş oradakilere:

- Kimdir bunlar? , diye
- Aşkı tadıp tertemiz, severek ölen
- Leyla ile Mecnun’dur. Gezdikleri yer de Cennet’tir demişler
Zeyd anlatmış Leyla ile Mecnunun babasına
Sabah erkenden sevinçle rüyasını
Bütün sevenler
’Leyla ile Mecnun nihayet kavuştu! ’, diyerek
Sevinmişler
Gökten üç elma düşmüş
Sadece
Samimi, temiz bir kalple
Sevgiden başka bir beklentisi olmayanlar yemiş...

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Leyla ile mecnun Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Leyla ile mecnun şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Leyla ile Mecnun şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
m.ser nur
m.ser nur, @m-sernur
29.9.2013 10:10:36
tek kelime ile harka anlatım olmuş rivayetiniz derin ve içten , çok başarılı şah eser bence. emeğinize sağlık
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.