Mahile Zamanlar
mabudu kayıp gönlümün
ve jilet kesiği avuçlarımda kader oynaşmakta akşamdan eski gördüm geceyi süzülen yanaklarından ayak uçlarıma düşen serkeş çocuklardı yıldızlar ayaklarım değildi ıslanan âsim bedenin gidişiydi her dalgada kıyama öp alnımdan tertemiz yangınımda hala cennet kokuyorsun mahile gördüm deniz kokmuyor bu akşam sensizliğe ilaç koynuma sevgili ızdıraba düşen çiğ damlası gibi içmişim sanki çöle dönmüş o masmavi sükut mihrabı secdesi mabedi sana dair neyi varsa aşkımın devrilmiş kuru dalgalara yokluğunda varlığım gibi mahile seni her hissedişim kopartıyor dilimden bir cümle daha “sus kalbim O ölmeden ölme bir daha” sonra ay sarhoşu yakamoz tutuyor elimden efsuna bürünüyor ışıldıyorsun kaderime gitmeli mi bilinmeze yakamadığım gemiler için öpemediğim dudaklardan kovulduğum yanaklarından “seni özlüyorum yine cahil aklım kesmiyor işte” geceye mağlubum çatısı yıkılan yalnızlık doğuyor üzerine enkaz bedenimin ben varlığında lâ sen yokluğumdasın illâ bilmediğim dilden bildiğim ölümün şarkısı gibi mahile senden öte yol bir avuç toprak bir yudum su ne zaman nefes alsam adım olacaksın hicran sokaklarımda zaman durmayacak ben gidince oysa her saniye isyan senden sonra mahile “dün canım derken bugün anın aklımda” |
akşamdan eski gördüm geceyi
süzülen yanaklarından
ayak uçlarıma düşen
serkeş çocuklardı yıldızlar