Eylül Der Dirim...kendimi kıra çalan dağlara kentimi çöl sürgünü yalnızlıklara ellerimden zamanı duadaklarımdan ayetleri savurdum Kûn Fe Yekûn bir çocukla doğduk önce rahmin mayasından siyah beyaz resimlerde bulanık gölgeler gibi yalnızdık bakarken sağır dünyaya duyulmayan çığlıkların ismiydi hayalimiz biz nerede yanlış yaptık ki çizgileri yüzümüze batan bir zindana döndü aşk parmaklarımızı kanatırcasına parmaklıkların ardında kaderimiz duvarlarına adını yazdığımız yanaklarımız şimdi soğuk eylül ülkesi öpücüklerin hasreti de yakmasa söyle kim ısıtacak tenimizi kim mahsunlaşacak kirpiklerimiz ıslandığında gecelere sığdırdık intiharlarımızı meçhul diye bir öykünün dilimize dolanan dönencesinde ulaşamadığımız anılar kaldı dünde biz yarının koynunda ızdırap zehirli gözyaşlarının büyüsü işte onlar akıttı bizde öldük her türküde kurşunlara yazıldık kalemlerde dar ağacımız hiçliğin yetim çocuklarıydık eylülde senden sonra örttüğüm çıplaklığım gibi kefenlediğim sevdamın yancısıydı azrail ve eyüle kapadık gözlerimizi son nota da dirilirken dilimizde |
kendimi kıra çalan dağlara
kentimi çöl sürgünü yalnızlıklara
ellerimden zamanı
duadaklarımdan ayetleri savurdum
Kûn Fe Yekûn
bir çocukla doğduk önce rahmin mayasından
siyah beyaz resimlerde bulanık gölgeler gibi
yalnızdık bakarken sağır dünyaya
duyulmayan çığlıkların ismiydi hayalimiz