eylül kokan ellerim susarsaŞiirin hikayesini görmek için tıklayın son bahar söyleşilerim..
sercan"a... desem ki ona kıyamet kopacak içimde diyecek ki bana al beni gözlerinin içine eylül yüzlü büyüyen güz üşümeleri içindeyim bazen söyleşiyorum o ada(l)ma şu yer yüzü bütün ihtişam ve genişliğine rağmen dar geliyor bana ve bu şehir diyorum anlıyor musun üç beden büyük geliyor mezarıma her hayalin bir intihar vakti vardır ve her ölünün son bir dirilişi işte o an asılır her cümle yüze inen son düşün gözlerinden çare sessizdir hep kendi içinde çaresizce kıvrılıp susar dilmin en kimsesiz yerine dokun şimdi susamış ağzıma bu hal ile orası yaşam kadar bir coşkun dünya ölmek kadar yaşa orada son bir seviyorum la ne zaman kendimi düşünmeye kalksam böyle ne zaman içimden gemiler kalksa o karanlığa gözlerimin direği sızlıyor bu kurak yolda hayat sus biraz diyorum sana içimde ellerin kan emiyor yine hissiz gölünü bağrıma basma inatla ten değmemiş yavru ölü(ml)erim var benim tenimin terinde boğulmuş çoğul initahlarım var her gece yarı uykumda uyanmayı bekliyor ve her acının sancısı başka renkli bir günde boy gösteriyor damla damla rüzgar kıran bir eylül içindeyim sen ellerimi zamansız öldürdüğün günden beri mevsimleri vaktinde tutamıyorum ben anne babam renkli bir sevgi ek içime affedeyim seni kendimde bütün kimsesizlerce sızlayan bu acımla bir kere baksam ya gözlerine ey şehir yeminle diyorum ki sana dayanamaz yakardın kendini parça parça bu gök kubbenin yüzündeki o ateş yuvasında annen bile almazdı seni koynuna soğuk gecemde ayaklanma şefkatinde beni dağlama bir daha diyorum ki ey taze rüya aşk sunağı ey izbe hülya azgın azgın ve devir devir ölmekten bile usanır sın bu diri koy(n)um da anlat şimdi seni bana aşk kabuksuz son yara yaşam toprağın ağzında . mhd |
...
Sağlam yazar benim güzel Hümeyram.
Kutlarım canım, bir başka kalemin senin.